Zeynep Dila

Dereyi atlarken, sanki içimden ağır bir şey yuvarlanıp düştü. Öyle bir şey ki, on dakika öncesine kadar, ben onu kalbimin üstünde veya kafamın içinde, bir demir gülle gibi taşıyordum. İşte bu, yuvarlanıp düştü. Şimdi, hafifim. O kadar hafifim ki kolumu bir kanat gibi kımıldamadan havaya uçabilirim.
Reklam
Yazıklar olsun seni sevmesini bilmeyenlere; ey, gamlı ülke!.. Seni sevip, senin sessiz dramın içinde gömülüp gitmekten korku çekenlere!..
Istırap çekmeyi severim. Fakat, bu ıstırabı sevimli hiçbir tarafı yok; çünkü bu bir felaketin mahsulü değildir. Bu, rezil olmuş bir adamın ıstırabıdır.
Sayfa 106Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Türkçe'nin böyle söylenmesini, böyle büzülüp didiklenmesinde ne hazin bir şey var! Sanki, haşin ve patavatsız bir el vücudumuzu hırpalıyor; vücudumuzun en hassas, en nazik yerlerine kadar sokulup oraya tırnaklarını geçiriyor zannedilir.
Sayfa 156Kitabı okudu
"Ölüme bu kadar takılıp kalma oğul! İnsanlar ölmek için doğuyor. Zaman bir bezirgan, ölüm alır, ölüm satar. Gecede ve gündüzde, gençte ve yaşlıda, iyide ve kötüde hep budur yaptığı. İnsan gaflete kapılıp zamanı öldürdüğü için yapar bunu. Bir intikam alır gibi. Ve zamanlar öldükçe ölümün zamanı gelir. Kaçışı olmayan, kurtuluşu bulunmayan andır o. Bir yerde susmak gibi; bir yerde konuşmak kadar... Ebedi hakikatin ta kendisidir ölüm. Her başarı gelecek ve tek başına olacak."
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Reklam
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.