Zeynep Hevra

Zeynep Hevra
@ZeynepHevra
Öğrenci
iç mimarlık ve çevre tasarımı
İstanbul
3 Aralık 2003
18 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
"Çünkü koşarsam düşüp kırılabilirim," diye yanıtladı Prenses, güvenli bir mesafede durarak. "Peki, onarılman mümkün değil mi?" diye sordu Dorothy. "Ah, tabii mümkün; ama bilirsiniz ki bir kere onarılınca kimse eskisi kadar güzel olmaz," diye yanıtladı Prenses.
Sayfa 120 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bazen kaybolumuş gibi hissediyorum kendimi, "dedi çocuk. "Ben de, " dedi köstebek, "ama biz seni seviyoruz, sevgi insana yuvasını buldurur."
"Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir. Kitaplığın girdiği yerden bilmezlik kaçar gider."
Sayfa 63 - LiteratürKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Soru sormak bir taşı harekete geçirmek gibidir.
Sayfa 6 - İş BankasıKitabı okudu
Artık ne mutlu ne de mutsuzum.Her şey geçip gidiyor.Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde "insan" dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor.
Sayfa 112 - İthakiKitabı okudu
Reklam
İnsan başkalarına yardım ettiği, başkalarını sevdiği kadar yükselir.
Sayfa 11 - YKYKitabı okudu
Başka bir insanı bahtiyar edebilmek, kendini bahtiyar edebilmekten daha güç fakat daha insancadır.
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Genel durumuna baktığımda yorgun, hiçbir şey hissetmeden alışkanlıktan yaşamayı sürdüren bir insan algılıyordum .
Ölüme Hazırlanma
Hep demez miyiz ki kaba halkın başına gelenlere sabırla katlanması, gelebilecek korkunç belalarıysa hiç aklından geçirmemesi kafasızlığından, sersemliğinden gelir, ruhları kalın ve katı olduğu için etkilenmesi, sarsılması daha zordur.
Sayfa 296 - İş BankasıKitabı okudu
Reklam
Yamyamlar Üstüne
...Kendi dillerinde bir tek bedenin eli kolu, parçaları birbirinin yarısı olarak anlatılan insanlardan kimilerinin neden bolluk, rahatlık içinde keyif sürüp de birçoklarının dilenciler gibi kapılarda, açlık ve perişanlık içinde yaşadıkları olmuş. Nasıl oluyor da demişler, bu yoksul yarımlar böylesi bir haksızlığa katlanıyor, öteki yarımların boğazlarına sarılmıyor, evlerini ateşe vermiyorlar?
Sayfa 150 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169 - Can YayınlarıKitabı okudu
Her halkın içinden hem büyük şahsiyetler hem de aşağılık insanlar çıkabilmektedir. Bunların hangisinin iktidara geleceğini belirleyen temel etken halk kitlelerine hâkim olan ruh halidir. Halkın sahip olduğu değerler nelerdir? Zekası, iradesi ve vicdanı gelişmekte midir yoksa zehirli otlar sarmış gibi çürüyerek yok mu olmaktadır?
Sayfa 61 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Ülkelerin güçlü veya zayıf, halkların gelişmiş veya geri kalmış olmasının altında yatan tek neden yöneticinin adil veya yetersiz olması değildir. Yönetici nasıl biri olursa olsun - iyi veya kötü, kahraman veya zalim- her zaman kendi halkının canından bir candır, onun bir parçası, ruhunun yansımasıdır. Halk nasılsa onu yönetenler de öyledir.
Sayfa 57 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.