"Ve ölüm , insanı hep , hiç beklemediği anda yakalar..."
Ama, insanın kendi yakınında olmayan ölüm, o kadar gerçekdışı , o kadar olağan bir şeydi ki. Soyut bir kavramdı. Yüreğin çırpınışını durdurması , beynin çalışmaz oluşu ...Ama bu muydu gerçekte bir insanın ölümü? O ölümün geride bıraktığı boşluğun derinliğini kim ölçebilirdi?