Eylül ayı başlangıç kitabı olarak seçtiğim Tesirsiz Parçalara'a bir gün ara vermesem iki günde bitiriyordum zaten bir günde bile bitirilebilecek bir hafifliğe sahipti. Ilgi çeken başlıkları olan deneme yazılarından oluşan bir kitap. Bazı bölümlerde kare kodu okutuyorsunuz ve müzik de eşlik ediyor.
Tesirsiz Parçalar Ali Lidar'ın kalemi ile tanışma kitabım oldu benim. Kendisini tanıyor ve kitaplarını okumayı düşünüyordum fakat bu okuduğum ilk ve son kitabı olabilir. Çünkü edebiyatta -aslında hiçbir yerde- küfrü mazur göremiyorum, özellikle de deneme yazılarında. Deneme yazıları benim için okurla yazarın konuşması, dertleşmesi demek.
Kitapta aşkından, edebiyattan, kitaplardan, sevdiği yazarlar ve kendine yakın bulduğu Selim Işık gibi karakterlerden, çocukluk anıları ve çocukluk heveslerinden, pişmanlıklarından, öğrencilik anılarından konular açıyor yazar. Benim en sevdiğim yazılar kitaplardan ve annesinden bahsettikleri oldu. Onun dışında da kitapla ilgili üç kelime söylemem gerekirse bunlar kırmızı tuborg, solculuğu ve Ferdi Tayfur olurdu. Yani bir süre sonra yazarın çaresizliğini siz de kabullenip kafayı bulabilirsiniz. Tamam bu kadar olmayabilir ama okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz diyebilirim...