Özlemek anlamında göresi gelmek sözü kullanılır. Mahzuni'nin, "Vay göresim geldi Perçenek seni" diye başlayan türküsünü bilmeyenimiz yoktur.
Divan şiirinde, özlemek anlamında, az da olsa "sensemek" gibi kullanımlara da rastlanır. Bazı yörelerde, çay içme isteği çaysamak şeklinde ifade edilir. Sensedim, "Seni özledim, seni göresim geldi" anlamındadır. Mukimi'nin, "Hår- hicrin vermeyelden vasla râhı sensedim" mısraıyla başlayan ilginç bir gazeli vardır. Şu beyitten anladığımıza göre, benzer şekilde "bensemek" kelimesi de kullanılmaktadır. "Sen bilirim bensemezsin", yani sen beni özlemezsin demektir.
Âhire erince dûr olursa ömrü fürkatin
Sen bilirim bensemezsin ben kemâhî sensedim.
Bu gazele Fethüdin mahlaslı bir şair de nazire yazmıştır.
Ben onunçün senserem kim benseyesin sen dahi Müddeî gürlüğüne desen filânım sensedim.
Âb-ı hayât-ı la'lüne ser-çeşme-i cân teşnedür
Sun cur'a-i câm-ı lebün kim âb-ı hayvân teşnedür
"Dudağının hayat verici suyuna can pınarı susamıştır. Dudağının kadehinden bir yudum sun, ona Âb-ı hayat bile susamıştır."
Cahil kelimesi, bağlamına göre, çocukz genç, ergen anlamlarındadır. "Şu benim cahil gönlüm/ Bir güzele vuruldu" türküsüyle "Cahil idim düştüm tora" sözü aynı şeyi anlatır. Âşık kendini ağa, tuzağa düşman olarak niteler. Bu, daha önce başından geçmedik, bilmediği bir şeydir. Dolayısıyla cahili durumundadır.
Cahit Külebi de bir şiirinde kelimeyi bu anlamında kullanır:
Tanrı görünce beni
Azrail'e kızacak
-Niye getirdin bu çocuğu diyecek
Daha dün görmemiş, cahil, habersiz
Çok vakti varmış yaşayıp sevişecek