Zeynep SAYAR

Volkanların çelişkisi hem yıkımın hem de yaşamın sembolü olmalarıydı. Yavaşlayarak soğuyan, katılaşan lavlar zamanla toprağa -verimli, bereketli bir toprağa- dönüşüyordu. Nora o an bir kara delik olmadığına karar verdi. Aslında volkandı. Volkanlar gibi o da kendinden kaçamazdı. Olduğu yerde kalıp çorak toprakları zenginleştirmek zorundaydı.
Sayfa 280Kitabı okudu
Reklam
Hayatı anlamak zorunda değilsin, yaşaman yeterli.
Insan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan fazla fazla alabilirdi, Sao Paulo'da sahneye çıkıp yirmi bin kişiye şarkı söyleyebilirdi, gelmiş geçmiş en büyük alkış sağanağına tutulabilirdi, dünyanın oteki ucuna gidebilirdi, internette milyonlarca takipçiye sahip olabilirdi, plimpiyat madalyası kazanabilirdi ama sevgi olmadan hiçbirinin anlamı yoktu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta ne kadar dürüst olursan ol, insanların ancak kendi gerçekliklerine en yakın olan şeyleri görebildiğini Nora artık anlamıştı.
Acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu, biri olmadan öbürünün de olamayacağını, tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
Reklam
Reklam
207 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.