...kimi insan entelektüel bir üstünlük geliştirip her şeyin irade ve mantık gücüyle çözümlenebileceğine kendisini inandırmaya çalışır, ama duygusal yaşamında ya yalnızdır ya da başarısız.
Oysa, bir beraberlikte kendisini gözlemlemeden ve olduğu gibi yaşayabilecek yürekliliğe sahip olan bir kimsenin sonradan konuşacağı bir şey olmaz, yaşanan yaşanır ve biter.
Çoğu geçmişin uslu çocukları olan bu kişiler, çevrelerine sevgi karşılığı «rüşvet» dağıtırken, kendi kişiliklerinden vazgeçmiş... ve kendilerine yabancılaşırlar.
Aşırı bağımlı kişi, kendisine yakın insanlara karşı taşıdığı düşmanca duyguların çoğu kez bilincinde değildir.
Üstelik bu kişileri sevdiğine de inanır, ama aslında sevmeden sevilmek istemektedir.
Böyle biri diğer insana muhtaç olduğu oranda ona yönelik düşmanca duygular da taşır.
Çünkü, varoluşunun sorumluluğunu ve kaderini bir başka insana teslim etmiştir.
İnsanları sevebilmek, onlarla başedebilecek yöntemleri geliştirebilmeyi gerektirir.
...kendimizi dürüst ve açık bir biçimde yaşayabilme yürekliliğini gösterebilmektir.