Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miri Kelâm

Miri Kelâm
@Zumer_53
“tevâzu bitti. incelik bitti. hatıra bitti. gönül bitti. şarkı bitti. bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte.”
Bir gece ki; tan yeri ağırana kadar esenlik. Bir gece; bin aydan daha hayırlı. Kadir gecemiz mübarek olsun. Dua ile. اللّهمّ إنّك عفوّ كريم تحبّ العفو فاعف عنّ Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Bizi de affet🤲🤲
Reklam
"İktidara gelirseniz kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur." -Aliya İzzetbegoviç-
“Bir dava sıkıntı içinde büyür, rehavet içinde ölür.” - Aliya İzzetbegoviç

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başta liderler olmak üzere ellerinde imkan varken susan herkesin Allah belasını versin😡 #StopGenocideShifaHospital
..İnsan hiç değişmez mi ? Derdi gücü hep yalan Gözü doyar toprakla ...Yok bana bu cihanda bir dost Bana bu cihanda bir dost Bana bu cihanda yoktur, aman ... Yok bana bu cihanda bir eş Bana bu cihanda bir kardeş Bana bu cihanda yoktur, aman
Reklam
"Bu ne yaman bir çağ Allahım. Merhameti öldürdüler."
Elhamdülillah âlâ külli hâl 🤲
(Tefsirlerde yapılan açıklamalara göre, şekilce kadını erkek, erkeği kadın yapmaya çalışacaklar. Bıyıklarını ve sakallarını yolacaklar, suratlarını boyayacaklar, her iki cins de kılıklarını değiştirecekler. Organlarını yaratılış vazifelerinin dışında ve tersine kullanacaklar. Nikâhlılık yerine sefil hayatı yaşayacaklar. Güzel olsun diye vücutlarına dövme, estetik ameliyat gibi görünümlerini değiştirecek şeyler yapacaklar. Bazı kadınlar kimi yerde soyunacak veya sokaklarda yarı çıplak giyimleri ile haya ve utanma duygularını öldürecekler. DNA ile oynayıp bozarak, farklı yaratık elde etmeye çalışacaklar. Mahlûku Hâlık yerine koyacaklar, Allah’ı sever gibi onları sevecekler (2/165). Tevhidden çıkacaklar, izm’leri/ideolojileri din haline getirecekler, dinî yaşantıyı bırakıp batıl fikrin, şeytan ve tâğûtun peşinden koşacaklar. Allah’ın yaratışınındeğiştirilemeyeceğini ve kendilerine lanet olunduğunu bilmeyecekler.) [bk. 7/17]
Miri Kelâm

Miri Kelâm

@Zumer_53
·
19 Ocak 15:11
118-119. (O şeytan) ki; Allah ona lanet etti (rahmetinden kovdu). O da şöyle dedi: “Elbette senin kullarından belirli bir pay (ve intikam) alacağım. Onları elbette saptıracağım, mutlaka boş umut (ve arzu)lara düşüreceğim. Onlara mutlaka emredeceğim (onlar da putlar için ayıracakları kurbanlık) hayvanların kulaklarını yaracaklar. (Yine) Allah’ın yarattığı (tabii şekil ve halleri)ni değiştirmelerini emredeceğim ve onlar da bunu yapacaklar.” (İyi bilin ki) kim de Allah’ı bırakıp şeytanı (ve benzerlerini) dost edinir (onun hoşlandığı şeyleri yapar)sa gerçekten o apaçık bir ziyana uğramıştır.
(Hz. Peygamber Allah’ın kulu, elçisi ve İslâm dininin temsilcisidir. Ahlâkı Kur’an’dır. Allah’a inananlar için, dünya ve âhiret işlerinin tümünde en güzel örnek odur (33/21). Söyledikleri ve yaptıkları Allah’ın gözetimi ve izni altındadır. Kur’an’ın örnek uygulayıcısı odur. Kendisinin buyrukları da Kur’an’ın ruhuna uygun olup yalnız kendi zamanıyla kayıtlı değil, bütün zamanlarda geçerlidir. Çünkü ona Kur’an’ı açıklama yetkisi verilmiş (16/44) ve hikmet öğretilmiştir. Sağlam kaynaklardan gelmiş hadislerine itibar etmeyip yalnız Kur’an’a dayandığı iddiasıyla Peygamber’i sadece bir aracı kabul etmek, kâfirliğin ve dinsizliğin bir köprüsüdür. Çünkü hayat dini olan İslâm, Allah’ın bildirmesi ve Resûlü’nün açıklama ve uygulamasıyla meydana gelmiştir. Âyette beirtildiği üzere Allah’a itaat ve sevgi, Resûlü’ne, onun hadis ve sünnetine uymakla gerçekleşir.[27] Kim de onlara gönül rahatlığıyla teslim olmazsa iman etmiş sayılmaz.) [bk. 3/164; 4/65]
Miri Kelâm

Miri Kelâm

@Zumer_53
·
19 Ocak 15:05
80. Kim Peygamber’e itaat ederse, muhakkak Allah’a itaat etmiş olur. Kim de (itaatten) yüz çevirirse (üzülme), biz seni onların üzerine bir bekçi göndermedik.
(Âyet-i kerîmede de görüldüğü gibi, “hayır” da, “şer” de Allah tarafından yaratılmış olup bunlardan herhangi birini kendi isteğiyle seçen, kulun kendisidir. Yüce Rabbimizin, kullarının sadece iyi şeyleri seçmesine ve yapmasına rızası vardır, diğerlerine ise yoktur. Kul, kendi iradesiyle onu seçer, ister ve ona yönelir. Allahu Teâlâ da kulun bu ısrarlı isteğini dilerse yaratır. Ancak yüce Allah, kulu hakkında haksız ve sebepsiz yere şerri yaratmaz (10/44). Tıpkı bunun gibi Allahu Teâlâ, kulunu kendisi saptırmaz; ancak, nefsine uyarak yoldan sapmış kimseyi, yaptığının karşılığı olarak sapıklığında bırakır.)
Miri Kelâm

Miri Kelâm

@Zumer_53
·
19 Ocak 15:00
Nisa suresi
79. (Ey insan!) Sana gelen her iyilik Allah’tandır. (Yine) başına gelen her kötülük ise kendi nefsindendir. (Ey Muhammed!) Seni insanlara bir resûl olarak gönderdik. (Buna) hakkıyla şahit olarak Allah yeter. [krş. 10/44]
Reklam
[25] Bu âyet-i kerîmede önce, “Allah’a itaat ediniz, Resûlü’ne itaat ediniz.” denildiği halde, “ulü’l-emre de” denilmekte, “itaat” kelimesi üçüncü defa tekrar edilmemektedir. Çünkü Allah (cc.) ve Resûlü’ne itaat mutlaktır, kayıtsız şartsızdır. Ulü’l-emre itaat ise mutlak değildir. İslâm’a göre seçilmiş ulü’l-emr, meseleleri kendi arzularına göre değil, Allah ve Resûlü’nün emirleri doğrultusunda çözecektir. Ulü’l-emre itaat ise onun Allah ve Resûlü’ne itaati olduğu müddetçedir. Resûlullah (sas.), “Allah’ın emirlerine aykırı işlerde kimseye itaat yoktur.” buyurmuştur (İbni Kesîr (Çetiner), I, 58). Ulü’l-emr için “sizden olacaktır” kaydı vardır. Çünkü Allah’ın hükümlerini beğenmeyerek ve kabul etmeyerek kâfir olanlar, “sizden” ifadesi içine girmez. Buna göre ulü’l-emr, İslâm imanını taşıyacak ve Kur’an’a uygun yaşayacak kimse olmalıdır (7/24; 33/36; 42/10-21). Âyette insanlar arasında geçen anlaşmazlık konularının Allah’ın Kitabı ve Resûlü’nün sünneti ile halledilmesi emredilmektedir. İmam Şâfiî, er-Risâle’sinde, “Sadece Kitab’la yetinmek, sünneti terketmiş nasipsizlerin görüşüdür.” demektedir. Çünkü Sünnet’i kabul etmemek İslâm’ı yıkmaktır. Resûlullah (sas.), “Yalnız Kur’an’a sarılın, bize Allah’ın Kitabı yeter, biz onda gördüklerimize uyarız.” diyenlerin çıkacağını haber vermiş ve onlardan sakındırmıştır. Böyle diyenlerin dinden çıkacağı hakkında icmâ vardır. [bk.3/164; 4/60, 64 ve dipnotları ile 14/44]
Miri Kelâm

Miri Kelâm

@Zumer_53
·
19 Ocak 14:54
Nisa suresi
59. Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Resûl’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de… Herhangi bir şey hakkında çekişir (anlaşamaz)sanız, eğer gerçekten Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu, Allah’a ve Resûlü’ne arz edin (Kur’an ve Sünnet’le halledin).[25] Bu, (sizin için) daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir
(İslâm’da olduğu gibi dünya genelinde aile reisliği, maddî ve mânevî nitelikleri ve ekonomik avantajları dolayısıyla, istisnâlar dışında erkeğe verilmiştir. Ailede görevleri bakımından erkek ve kadınların ayrı ayrı sorumlulukları, birbirine karşı hak ve vazifeleri vardır. Birinin diğerine karşı saygısızlık ve serkeşlik etme, ezme ve eziyet etme hakkı yoktur. Aile sevgi, saygı ve müslümanca yaşamakla huzur bulur ve devam eder. Kadının, iffetsizlikte devam etmesi yani mahremi olmayan/kendisine nikah düşen kimselerle oturup kalkması ve gezmesi, kocasının izin vermediği yerlere gitmesi ve kocasına karşı cüretkâr hareketlerde bulunması halinde, onu hemen evden çıkartma veya boşama yoluna gitme yerine, meşru ölçüler dâhilinde, mecbûren uslandırma, çaresine bakma/hafif vurma yoluna (38/44 dövmek değil) gidilir. İffetli, edepli ve onurlu kadınlar, buna sebebiyet vermezler. Bundan dolayı Peygamber (sas.), hanımlarına hiç vurmamıştır. Eğer erkek, bu türlü kadınlara hafifçe vurmasının ona bir uyarı olmayacağını tahmin ederse bunu da yapmaz. Çünkü maksat dövmek değil onu uyarmak ve uslandırmaktır. Ama serkeşliğe devam etmesi halinde boşama yoluna gidilir. Bu konuda erkekler için bk. 4/128 ve açıklaması.)
Miri Kelâm

Miri Kelâm

@Zumer_53
·
19 Ocak 14:49
Nisa suresi
34. Erkekler, (yeteneği oldukça ailede genel sorumlu olarak) kadınlar üzerine ‘yönetici ve koruyucu’durlar. Bu da Allah’ın kimini kimine (cihad, imâmet ve aile reisliği gibi şeylerde) üstün kılması ve bir de erkeklerin (onlara) mallarından sarfetme (görevinin bulunma)sı sebebi iledir. İyi kadınlar hem (gönülden) itaatli, saygılıdırlar.[20] Hem de Allah’ın, korunmasını emrettiği şeyleri gizlide de (kocalarının bulunmadığı zaman bile ırzlarını ve kocalarının mallarını) koruyanlardır. Geçimsiz, kafa tutan, aldatmalarından endişelendiğiniz kadınlara gelince; onlara (önce) nasihat edin (günahı da hatırlatın), sonra (yola gelmezlerse) kendilerini yataklarında yalnız bırakın, daha sonra (yine edepsizliğine ve gayr-ı ahlâkî davranışına devam ederse), disiplini için hafifçe /sembolik olarak vurun. Eğer size itaat eder (eş olarak saygı gösterir)lerse, artık aleyhlerine başka bir yol aramayın. Çünkü Allah yücedir, büyüktür (haksızlıktan hoşlanmaz).
[18] Âyet-i kerîmede görüldüğü gibi erkek ve kadınlara, kazandıklarında ferdî mülkiyet hakkı ve kazançta eşitlik ilkesi getirilmiştir. Bu sebeple İslâm dini kadını, câhiliye devirlerinde olduğu gibi bir tutsak/bir köle gözüyle görme veya bir süs, zevk ve sömürü malzemesi olmaktan kurtarıp, ilk soyadını koruma, ipotek, hibe, vasiyet, her türlü sözleşme, iffetini koruma ve ''haramdan sakınmak kaydı ile'' alışveriş hakkını, onların hak arama mücadelelerine gerek kalmadan, altıncı asırda vermiştir. [bk. Seyyid Kutub, II, 449-450]
Miri Kelâm

Miri Kelâm

@Zumer_53
·
19 Ocak 14:44
Nisa suresi
32. Allah’ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri (başkasında olup sizde olmayanı bir eziklik duyarak) arzulamayın, erkeklere kendi kazandıklarından bir pay olduğu gibi, kadınlara da kendi kazandıklarından bir pay vardır. (Çalışarak) Allah’ın lütfundan isteyin. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir.[18]
Âyet-i kerîmede görüldüğü şekildeki ticaretin dışında gerek rüşvet, gerek diğer haram yollardan elde edilen hırsızlık, hile, faiz ve her türlü haksız ve karşılıksız kazançlar haram olup bununla, “Kendinizi veya birbirinizi maddeten ve mânen felaket ve ölüme götürmeyiniz.” denilmek istenmektedir (2/188). Aynı zamanda, hakkında kesin olarak helal ve haram hükmü bulunmayan, fakat insanın malca ve bedence mahvına sebep olan yenilen ve içilen her türlü şey ve intihar, “kendinizi telef edip öldürmeyiniz” âyeti ile haram hükmüne dahil edilmiş ve yasaklanmıştır. Bu âyetler aynı zamanda müslümanlar arasında savaşı da yasaklamıştır.
Miri Kelâm

Miri Kelâm

@Zumer_53
·
19 Ocak 14:40
Nisa suresi
19. Ey iman edenler! Mallarınızı, karşılıklı rıza ile (hilesiz, aldatmasız, dürüst) bir ticaret olmaksızın aranızda batıl (rüşvet ve benzeri haram) yollarla yemeyin ve kendinizi (yahut birbirinizi) de (telef edip) öldürmeyin. Şüphesiz ki Allah, size karşı çok merhametlidir.
1.557 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.