Kitabı bitirdigimde içimde kocaman bir boşluk oluştu ve kafamda deli sorular. Sorumluluk, vefa, mecburiyet.....
Elimden hiçbir iş gelmeyince gerçekten herkes bana sırtını mı donecek. Öldüğümde derin ve rahat nefes mi alacaklar. Her insan bir değişim içinde değil midir ? Ben degisiyorum diye toplumdan dislanacak miyim onu geçtim değiştim diye ailem mi beni ilk dışlayan mı olacak. İçimde bir burukluk. Kaldiramadigi. Ve kendimde kabullenemedigim yüklerin burukluğu. Mecburiyetler. Herkes herşeyi yapmaya mecbur mu ? Veya hiçbir şey yapmamaya mecbur mu ? İnsan nedir ? Nasıl tanımlanır.? Aile ilişkileri bile menfaat doğrultusunda mı ilerler. İçerde kalan hüzün. Topluma kendimi kabul ettirmek zorunda mıyım. Kimse kabul etmediğinde benim benliğim ben olmaktan çıkar mı? Neye donusursem donuseyim ben hâlâ ben değil miyim? Herkesin okudukça kendisine ders çıkarması gereken mükemmel kitap.
