Büşra
@_BiBlioSMia_
İstanbul
5 January
316 reader point
Joined on October 2019
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Velî:
"- Hiçbir günah, günaha hor bakmaktan büyük olmaz."
Ama bu demek değil ki, günah işlensin; günahtan korkmak da, demek değildir ki , Allah'ın rahmetinden uzak düşülsün...
Her şey, had, âhenk, kıvam ve muvazene meselesi...
Hiçbir şey hakkında 'İnşallah' demeden 'Ben bunu herhalde yarın yaparım' deme! Unuttuğun zaman Rabbini an, “İnşallah' de,
'Umulur ki Rabbim, beni daha yakın bir hayra ve muvaffakiyete erdirir de!
Kehf, 23-24.Kitabı okuyor
"(Ey Resûlüm!) de ki:
"Ey Kâfirler! Ben, sizin ibadet etmekte olduklarınıza (putlarınıza) tapmam; siz de benim ibadet etmekte olduğuma ibadet ediciler değilsiniz. Zaten, ben hiçbir vakit sizin tapmış olduklarınıza tapıcı olmadım; siz de (hiçbir zaman) benim ibadet etmekte olduğum (Allah'a) ibadet edicilerden değilsiniz. Sizin dininiz (bâtıl itikadınız) size, benim dinim de bana!"
Kâfirûn SuresiKitabı okuyor
Reader Follow Recommendations
"Ya mukallibel kulüb, sebbit gulubena ala dinike"
"Ey kalpleri evirip çeviren Rabbim, kalbimi senin dininde sabit tut!"
Bilelim ki dünyada yaşanan sürekli mutluluk, gitgide kıymetini yitirir ..
Peki, nefsimi ne kadar besledim ruhumu ne kadar? Elimin kurduğunu görüyorum, krem sürüyorum ama ruhumun kuruduğunu görmezden geliyorum.
Halbuki o da alarm veriyor. Ruhumu da beslemem gerekmez mi?
Onu da dua ile besleyeyim.
Sabır sadece zorluklara dayanmak değil aynı zamanda ilgi ve direnç göstermek. Duruşunu, inancını bozmamak, duaların gerçekleşmediğinde ibadetlerinden vazgeçmemek...
Doğası itibariyle uygun olmayan bir mecliste hepimiz oturmuşuzdur. Belki bu meclis dedikodu yapmak için oturulan, ses tonunun aşırı yüksek olduğu, kötü bir dilin kullanıldığı, dünyevî tartışmaların ilgi odağı olduğu, çok fazla şakanın yapıldığı ya da değerli zamanın istismar edildiği bir yerdi.
Böyle bir meclisten ayrılırken kalbinin oldukça katılaşmış ve kirlenmiş olduğunu hissedersin, hatırladın, değil mi?
Ancak aşağıdaki sünnetin ihya edilmesiyle birlikte kalpteki bu tür kirler giderilebilir ve kalp yumuşaklığı yeniden sağlanabilir.
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
"Bir sürü faydasız sözle meşgul olunan bir mecliste oturmuş hiç kimse yoktur ki o meclisten kalkmadan önce şöyle desin ve Allah onun o mecliste yapmış olduğu hataları bağışlamasın:
'Sübhanekellâhümme ve bihamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbü ileyke.'
(Allahım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senden başka bir ilâh olmadığına şahadet ederim. Senden bağışlanmamı diler ve sana tövbe ederim.) "
TirmizîKitabı okuyor
Peygamber (s.a.v), bir keresinde çarşıda ashabıyla birlikte yürüyordu. Kulakları çok küçük olan ölü bir oğlağa rastladı. Onun kulağını tuttu ve ashabına, "Aranızdan kim bunu bir dirheme satın almak ister?" diye sordu. "Daha az paraya bile almayız. O ne işe yarar ki?" dediler. Daha sonra onlara, "Bedavaya alır mısınız?" diye sordu.
"Allah'a yemin olsun ki bırakalım ölü olmasını, canlı olsa bile kusurundan dolayı onu yine de istemeyiz!" dediler. Ashabının dikkatlerini çekmeyi başaran Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle dedi:
"Allah'a yemin olsun ki bu oğlak size göre nasıl değersizse dünya da Allah katında bundan daha değersizdir."
MüslimKitabı okuyor
Müslüman, korkunç bir ses duyduğu an sur'a üflenmesini hatırlar.
Karanlıkta kaldığında aklı kabrin karanlığına gider.
Kavurucu bir sıcaklık hissettiğinde cehennem ateşinin dehşetini hatırlar.
Güzellik gördüğünde veya herhangi bir sevinç yaşadığında zihni anında
cennetin azametine doğru gidiverir.
"Ramazan ayına giren ve çıkan aynı kişi olmasın!"
"Rabbim benim gönlümün kırıklarını düzelt. Eğer benim bilmeden kalbini kırdığım birisi varsa Cebbar isminde onun da kırıklarını onar!" diye dua etmek lazım.
Can acısını unutuyoruz ama kalp kırıklıklarını hatırlıyoruz.
"Resûlullah (s.a.v) sevindirici bir haber aldığı veya kendisine müjde verildiği zaman secdeye kapanırdı. "