İran'ın batı sınırlarından giren İskender ile doğu sınırlarından çıkarak Hindistan yolunu tutan İskender arasında fark vardı. İskender ilk başta: sert, temiz kalpli, iradeli, vatansever, filozofça düşünür, Atina ekolünün doğuda propagandasını yapmak isteyen İskender'di, İran'ı baştan başa geçtikten ve sınırlarına ulaştıktan sonra: lüks düşkünü, gururlu, şehvetperest, acımasız, kötümser, bencil; Yunanlı genç bilgin değil; bir doğulu imparator; Aristo'nun öğrencisi değil, yaşayan şahın mukallidi oluvermişti.