Sana söylemiştim ya hani; salıncağın karşısındaki ağacın tomurcuklanmasını bekliyorum diye, hani çiçeklenişini ilk ben göreyim istemiştim. O ağaç tomurcuk verdi, güzelce çiçeklendi. Hatta soldu. Öyle işte.
Tek başına kalmak istediysem, yalnızlıktı aradığım.
Ruhumun ufuktan ufuğa dağılması, bu çizgiler, bu renkler, bu sessizlik, bu bitmez tükenmez bekleyiş değil.
Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! Yüzüme öyle bakma nefretle,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
"Sizler hassas, kaybolmuş gibi hisseden ama aslında Allah için çok özel ve bu çağa ayak uyduramayan insanlarsınız. Sizler vazoya değil, çiçeğe üzülenlersiniz. Allah, kalplerinize bahar getirsin ..."