Tek bir hayatım var oda bu, kadere bel bağlayamam, olayların kendi gidişatında gitmesini, direnişlerin ve engellerin bir sihirle kendiliğinden ortadan kalkmasını bekleyemem.
Ama işte, o
kollarımdan geçti
bir dalga gibi,
o sadece bir akşam meyvesinin
tadıydı,
bir yıldız gibi yanıp söndü aniden,
bir güvercin gibi yandı
ve onu tenimden kayıp giderken buldum
şenlik ateşinin saçları gibi.
…
Canım için
bana bütün canları ver,
bana şu koskoca dünyanın
bütün acılarını ver,
umuda çevireyim ben onları.
Bana tüm sevinçleri,
hatta sırların sırrını ver,
yoksa nasıl bilinecekler?
Onları anlatmalıyım,
bana günlük mücadeleyi ver,
çünkü o benim şarkım,
ve işte bu yüzden birlikte yürüyeceğiz,
tüm insanlarla
omuz omuza,
benim şarkım onları birleştiriyor:
Tüm insanlarla birlikte şarkı söyleyen
görünmez adamın şarkısı
…
göğe çıkıp
mektuplar, hıçkırıklar
ve öpücükler taşıyorlar,
her kapı eşiğinde
biri duruyor,
biri doğuyor
ya da sevdiğim beni bekliyor
ve geçerken bir şeyler
onlara şarkı söylememi istiyorlar,
ama zamanım yok,
tonla şey var düşüneceğim,
…
Bir zaman geldi ki aradıklarını bulmaktan umutsuz oldular, okumaya küstüler okumaz oldular. Birkaç ay fikirleri tembel kaldı fakat bu tembellik müddeti bir gün geldi ki o senelerce okumanın tohumlarından filizler çıktığını göstererek geçti, sanki bir kıştan sonra bir bahar…