Macar yazar Agota Kristof'un muhteşem üçlemesi Büyük Defter, Kanıt, Üçüncü Yalan. Bu üçlemeyi YKY basımıyla tek bir kitapta okuyoruz. Kitaplar arası bağlantılardan ve her kitapta bir öncekini hatırlatacak gelişmeler olduğundan dolayı ara vermeden okunulması kitabın verdiği keyfi arttırıyor bence.
Açıkça belirtilmese de, Macaristan'ın küçük bir bölgesinin 2. Dünya savaşı sırasındaki durumunu iki küçük çocuk ağzından anlattığını anlıyoruz Agota Kristof'un. Büyük Şehir'in işgal altına alınmasıyla annelerinin ikiz kardeşleri, anneannelerinin evine bırakmasıyla başlıyor romanımız. İkizlerin, 'Cadı' olarak anılan anneannelerinin evinde yaşadıklarıklarını, savaşın etkilerini okuyoruz birinci kitapta. 2. ve 3. kitapta ikizlerin hayat hikayesini çözmeye çalışıyoruz. Özellikle son kitapta tüm taşlar yerine oturuyor, büyük bir hüzün ve kafa karışıklığıyla kitabın kapağı kapanıyor...
Okuyanların çoğunun beğenmesi ve hakkında hep büyük övgüler duymam sebebiyle beklentim artmıştı kitaba karşı. Beklentilerimi fazlasıyla karşıladığını söyleyebilirim. Başladığım andan itibaren beni içine aldı ve sürükleyerek sona kadar taşıdı. Yazarımız, 3 kitapta da ters köşeleriyle tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Ağır konulara çokça değinmesi sebebiyle bazı okurlar için kolay bir okuma olmayabilir. Ama ben her şeyiyle çok beğendiğimi ve derinden etkinlendiğimi söyleyebilirim. Kitaba puanım 10/10 Herkese keyifli okumalar