Maria.mp4

Maria.mp4
@__maria__
Zweig'in perdesinden bakıyor.
Marvel Stüdyosu
İngilizce
217 reader point
Joined on June 2022
72 syf.
7/10 puan verdi
Konusu: Öğrenim için Viyana'ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük kentteki yalnızlığı ve yetişkinliğe adım atma sürecini okuyoruz kitapta. Zamanla tükenen benliğini canlandırmasında büyük rol oynayan kızıl hastası küçük kız çocuğu ile arasında geçen -ve pedofiliye kaçtığını düşündüğüm- sevgiden bahsediliyor. Açıkçası okurken baş karakterle kendim arasında derin bi' bağ kuramadığımdan Berger'e pek ısınamadım. Onun dışında her zaman olduğu gibi Zweig'ın içsel, ruhani çöküntüleri kaleme aldığı eserlerden biri. Kitabın ana konusu olan 'Yalnızlık', bize müthiş yansıtılıyor. "İnsanlarla dolup taşan caddelerde yine yapayalnızlığının acısını duymuştu." Syf: 14 "Bu korkunç ve boğucu yalnızlık duygusundan kimse beni çekip çıkaramıyor." Syf: 45 Yaşamımın, yaşamımızın bir, birden çok, belki de hala devam eden yalnızlığı... Belki hepimiz birer Berger'iz, Berger'dik...
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229.4k okunma
Reklam
74 syf.
9/10 puan verdi
"Günaydın millet. A bu da ne? Kollarım, bacaklarım küçücük! Bir dakika, ne! Böceğe dönüşmüşüm! Her neyse. İşe geç kaldım. İşime yetişmeliyim." Öncesinde, hayır. Kitapta böyle bir alıntı tabii ki yok. Ama Dönüşüm kitabını rafımda gördüğüm her an aklımdaki bu sahte alıntıyı Kafka'yla paylaşırım, ardından güleriz. "Alemsin vesselam!" falan der çayını yudumlarken. Konusu: Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu. Ah Samsa! Hayatımızda hepimiz en az bir kere huzursuz düşlerin ardından Samsa'ya dönüşmüşüzdür. Hepimiz küçük, sevimsiz böceklerdik bir dönem. Belki hala bir kaçımız öyledir. :D Kitap herkese göre farklı yorumlanır emin olun. "Ne diyor yav bu adam?" diyenler de çıkacaktır. "Bu adam bir dâhi!" diyenler de. Kitabı aylar önce okumama rağmen ani bir refleksle raftan çektim ve: "Kitabıma inceleme girmeliyim" diyerek zıpladım yerimden. Kitabı inceleme niteliğinde, okuyacak olanların ilgisini çekecek bir inceleme değildi belki de. Bu depresif/kara mizah -kimine göre- kitabı hafif eğlenceli kendimce içimdeki Kafka'yı memnun edecek şekilde yazmak istedim. Mutlu olduğunu düşünüyorum. Teşekkürler.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224.7k okunma
172 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Maalesef Bu Çağa Yakışan Kitap!
Çok eski zamanlarda yazılmış olmasına karşın; -hangi yılda yazıldığını baya araştırdım ama hiçbir sonuç bulamadım. Yine de çok eski olduğu belli- çağımızla örtüşen detaylar olduğunu fark ettim, bu farkına varış beni fazlasıyla üzdü doğrusu. Kadınların kendini objeleştirmesi, bi erkek için hemcinslerini aşağılamaları bana çok tanıdık geldi. O
Karanlığın İnsana Verdiği Güç
Karanlığın İnsana Verdiği GüçLev Tolstoy · Salyangoz Yayınları · 2006108 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
496 syf.
4/10 puan verdi
NEDEN KİTABIN İÇİNDEKİ ERKEK VE KADIN KARAKTERLER OLAĞANÜSTÜ, EŞİ BENZERİ BULUNMAYAN GÜZELLİKTELER? Ah şu güzellik algısı. Wattpad kitaplarında olduğu gibi kitapta da mükemmel erkekler, taş gibi kızlar vardı. -Elbette vardı, aksini kim kabul eder :D- Kitabın konusu güzeldi, üstünde iyi çalışılsa güzel bir kitap ortaya çıkarmış. Ama içine aşk girmiş, ihanet girmiş, ana konu geri plana atılmış. Kitaba bazı karakterler giriyor fakat niye giriyorlar muamma. Herkesten şüphelenelim diye kitap Yolgeçen Hanı'na dönmüş. Güzelim konu feci baltalanmış. İki üç paragraf okuyunca, "Evet, bu bir wattpad kitabı." dedirtiyor kendine. Kitap bittikten sonra "Ne okudum ya ben" diye düşünmedim değil. Katil kitapta bariz gösteriliyor. "Aha, katil bu" diyorsun ama üstün zekalı karakterlerimiz bunu göremiyor. Ellerinde katili şak diye yakalayacak bir delil var fakat kullanmıyorlar. Düşünülmeden, yalap şalap yazılmış demek istemiyorum. Elbette bir emek var, fakat yine beklediğim gibi oldu. Wattpad kitapları şaşırtmıyor. Aşk üçgenleri, dost kazıkları, efsanevi erkekler/kadınlar... ARTIK Bİ ŞAŞIRT WATTPAD demeden edemeyeceğim... :D
Ölüler Konuşamaz
Ölüler KonuşamazDilara Keskin · Ephesus Yayınları · 20226.3k okunma
·
Not rated
Yarım bıraktım.
Genelde gençlik kitapları şaşırtıcı derecede hızlı ve akıcı biter. Ama Alacakaranlık dehşet derecede yavaş akıyor... "Bak bu kitap gençlik kitaplarının baş yapıtı, yapma Maria oku Maria" diye diye kendimi avutsam da olmadı. -Kitabı almak için böbreklerimden birini gözden çıkardım. Ondan sebep bitirmeye çalışıyorum. :D- Konusu: şapşal mı şapşal tatlı mı tatlı kızımız Bella birden bire babasıyla yaşamaya karar verir. -Anne ve babası ayrı- gittiği şehire ayak uydurmaya çalışması, okul hayatını falan okuyoruz ilk 100 sayfada. Sonrasında Edward diye gizemli ve inanılmaz derecede yakışıklı -kitabın hemen hemen her sayfasında Edward'ın ne kadar muazzam olduğunu okuyoruz zaten- biriyle tanışıyor. Ve edebiyat tarihinin en inanılmaz olayı yaşanıyor; Tanıştıktan 2-3 sayfa sonra kavga falan ediyorlar. Şapşal çift... Yemin ederim başka bir olay yok. Ayrıca Edward'ın acilen psikolojik tedavi falan görmesi lazım. Aniden değişen ruh halleri, psikopat psikopat haraketler. Tamam Edward en vampir sensin kardeşim. Yanlış hatırlamıyorsam 5 kitaplık bi seri. İndirimdeyken -ne indirim ama!- ilk iki kabını almıştım. Mecbur bitiricez. Umarım ve umarım bunları yazdığıma ilerleyen sayfalarda ve ilerleyen kitaplarda pişman olurum. "Çok güzelmiş gençler kesin alın" falan derim. Umarım paramı boşuna harcamamışımdır. Ve yine umarım "bu kitap yerine Zweig'in eserlerinden alsaydım" demem. Umarım!..
Alacakaranlık
AlacakaranlıkStephenie Meyer · Epsilon Yayınevi · 200824.4k okunma