" Kendimizi her şeye sürekli farklı şekillerde bakmaya zorlamamız gerektiğini kendime hatırlatmak için masamın üzerinde duruyorum. Dünya buradan çok farklı görünüyor. "
Durup dururken birden gözleri yaşarmış ve ruhunu dolduran, hazla sarıldığı apaçık bir düşünce gelmişti aklına: Sevgi ve iyiliğin hakikat ve mutluluk olduğu, hatta dünyadaki tek hakikat ve mümkün tek mutluluk olduğu düşüncesi.
İstiyorum ki halk, kendi çektiklerinin ayrımına varsın. Bir kez halk yoksulluğunun ayrımına varırsa... Daha doğrusu halk, halk olarak kendi gücünün ayrımına varırsa... Kaderine öylesine razı olmuş görünüyor ki.
"... İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri , işte oraya değmemeli. Ben Abdi Ağadan biliyorum. Yoksa ... Korkmalı insanların bu tarafından. Aşağı görmemeli insanları..."