Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emine S.

Sabitlenmiş gönderi
Burası dünya. Ne çok kıymetlendirdik. Oysa bir tarla idi Ekip biçip gidecektik...
Reklam
Olsun be aldırma Yaradan yardır. Sanmaki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun ahı indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır. Yunus Emre
Sebeblendin fukara düşlerimden. Her gece ve her gece Çaldın uykularımı en derin saatlerde. Bir şiir defteri gibi Çöktün yatağımın başucuna Kovsam gitmiyor ama gelmiyorsun da.
Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne yaparsam yapayım, sonunda içimle baş başa kalıyorum ve bir derin hüzün gelip kaplıyor içimi. Benim yurdum içimde galiba.
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Reklam
Hz. Âişe radıyallahu anhâ şöyle derdi: "Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem, sevmediği bir şeyi birinin yaptığını ve söylediğini duyduğu zaman, 'Falan adam niçin böyle söylüyor?' demeyip ‘İnsanlar neden böyle yapıyor?' veya 'Neden böyle söylüyorlar?' diye isim vermeden uyarırdı.
Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hayâyı şu ifâdelerle anlatırdı: “Hayâ imânın bir bölümüdür.” "Hayâ ancak hayır kazandırır” "Hayânın hepsi hayırdır."
Hayâ; kendisine zararı dokunan veya yapılmaması yapılmasından daha hayırlı olan bir şeyi yapmaya kalktığında insanın yüzünde hafif kırımızıya çalan bir hâlin belirmesidir.
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale. İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım... İstanbul, İstanbul...
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
"Bil ki; bir mezar taşıdır insandan yarına kalan. Ve unutma, onu da başkası yaptırır, gerisi yalan..."
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Reklam
Gönül darlığı, kendi benliğini aşamayan, kendi içinde kilitlenen ve başkalarına hayat hakkı tanımayacak kadar çekememezlik ve cimrilik hastalığına müptela olmuş kimselerin hastalığıdır. Eşyayı olduğu gibi görebilmek için, ruhun nefes alabileceği ortam gerekmektedir. Hırs ve telaş arasında sıkışan insan yanındakini bile göremez. "Kalpler ancak Allah'ı anarak huzur bulur." ayeti yetişir bu noktada insana. Rabbine kul olmak gönül darlığına şifa olur.
Gönül darlığı, hayatı zindanlaştıran bir iç rahatsızlığıdır. Stres, geçimsizlik, sevgisizlik, tahammülsüzlük, sabırsızlık, acımasızlık ve hayata olumsuz bakış , hep bu darlıktan kaynaklanır.
Sevginin diğer bir adı da sabırdır. Acıya sabredersin, adı metanet olur. Açlığa sabredersin, adı oruç olur. İnsanlara sabredersin, adı hoşgörü olur. Duygulara sabredersin, adı gözyaşı olur. Özleme sabredersin, adı hasret olur. Allah için sabredersen ibadet olur.
"Beş yıl sonra olacağın insan, tamamen bugün okuduğun kitaplara, izlediğin görsellere, zaman harcadığın insanlara, tükettiğin gıdalara, alışkanlıklarına ve giriştiğin yazışmalara konuşmalara göre şekillenecektir." (R. Chavcz)
Mutlu yaşamak istiyorsanız, hedeflerinize bağlanın, insanlara veya olaylara değil. Kendini geliştirmiş insanlar; gayretlidirler, ne olursa olsun yoluna devam ederler. Geçmişe takılıp kalmazlar, keşkelerden uzaklaşırlar. Kontrolünü kaybetmez, nefsini yönetebilirler. Az konuşurlar, değişimden korkmazlar, olumlu ve rızaya uygun değişikliklere açıktırlar. Mutludurlar, şikâyet etmez, elinden gelenin en iyisini yaparlar. Hedefine odaklanırlar. Düşüncelerini doğru zamanda uygun mekânda uygun dille söylerler. Risk alırken kontrollü olurlar. Bir anın bile boşa gitmesine izin vermezler. Erken kalkarlar, olumlu düşünürler.
Mutlu yaşamak istiyorsan hedeflerine bağlan, insanlara veya olaylara değil.Bir dava uğruna mücadele vermek, bir inanç askeri olmak erdemdir. Hakk'a teslimiyet, ne zayıflık ne edilgenliktir. Tam tersine böylesi bir teslimiyet, son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır, emin bir beldede yaşar. (Şems-i Tebrizî)
257 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.