Nur

Nur
@_enurs
Moleküler Biyoloji ve Genetik
Ankara, 16 April
234 reader point
Joined on February 2021
"Eğer etrafımızda sürünen sonsuz sayıdaki can çekişmeyi, birer gizli ölüm olan bütün hayatları sevip anlayabilseydik, acı çeken varlık sayısında kalp gerekirdi bize."
Reklam
"Bir ruh, sadece üzerine aldığı tahammül edilemez şeyler'in miktarıyla büyür ve telef olur."
"Zekânın gücü onların üzerine bir ışık tutmaya, onları parlatmaya ve göz alıcı hale getirmeye çalışır; bu güç sistem mertebesine yükseltildiğinde kültür adını alır."

Reader Follow Recommendations

See All
"İnsan, aktarılamayan Kelâm'ın sonsuz vecdi içinde yalnızca kendini dinlemeliydi: kendi sessizlikleri için kelimeler ve sadece kendine ait pışmanlıklar için ışıtılebilen akortlar uydurmalıydı."
"Etrafımaza saçtığımız kelimeler oranında ölürüz.."
Reklam
"Gerçeklik aşırılıklarımızın, ölçüsüzlüklerimizin ve dengesizliklerimizin bir eseridir."
"Bunca boşluk ve anlaşılmazlık nereye varabilir? Günlere tutunuruz, çünkü ölme arzusu fazla mantıksaldır, bundan dolayı da işe yaramazdır. Hayat belirgin, tartışılmaz açıklıkta tek bir gerekçeye sahip olsaydı kendini yok ederdi; içgüdüler ve önyargılar Tutarlılık'la temasa geçtiklerinde ortadan kalkarlar. Soluk alan her şey teyit edilemeyenle beslenir; birazcık mantık ilavesi bile, varoluş -Sağduyusuzluk çabası- için uğursuz olurdu."
"Aşk iki tükürüğün karşılaşması...Bütün duygular mutlaklığını salgı bezlerinin sefilliğinden alırlar."
"Reflekslerimiz ve gururumuz, teşkil ettiğimiz et ve bilinç parçasını bir gezegene dönüştürür. Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik, eğer kıyaslamak, yaşamak'tan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak, kendi boyutlarına karşı körleşmektir..."
"Çöpçüsünden züppesine kadar herkes, cinaî cömertliğinin kesesinden harcar; hepsi, mutluluk reçeteleri dağıtır, hepsi, herkesin adımlarına yön vermek ister: Ortaklaşa hayat, bundan ötürü tahammül edilmez bir hale gelir; insanın kendi hayatı daha da çekilmez olur: Başkalarının işlerine hiç karışmadığı zaman kişi kendi işleri için o kadar endişe duyar ki, kendi "benliği"ni bir dine çevirir, ya da tersten havarilik yaparak "benliği"ni yok sayar. Evrensel oyunun kurbanıyızdır..."
Reklam
"Bir doğruyu, kendi doğrusunu elinde bulunduran kişinin yanında şeytan bile epey soluk kalır."
“Yazmak istedin, yazmaya da çalıştın ama yazacak hiçbir şeyin yoktu. İçinde ne var senin? Bazı çocukça kavramlar, birkaç az pişmiş duygu, çokça sindirilmemiş güzellik, koskoca ve kapkara bir cehalet, aşkla yanan bir yürek ve aşkın kadar büyük, cehaletin kadar nafile bir tutku. Yazmak istedin! Neden, çünkü hakkında yazabileceğin bir şeye başlamak üzeresin. Bir güzellik yaratmak istedin, ama güzellik hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl yapacaksın bunu? Hayatın temel nitelikleri hakkında bir şey bilmeden hayat hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bulmacasıyken ve varoluş düzeni hakkında yazabileceğin tek şey, onu hiç bilmediğinken, sen tutmuş dünyayı ve varoluş düzenini yazmak istiyorsun."
"Herhangi bir kaprise, rastlantıya yer yoktu. Hepsi doğanın yasasıydı. Kuşlar, bu yasalar uyarınca uçuyordu; hayatın geliştiği suların içindeki bakteriler, yine aynı yasaya göre kıvrılıp bükülerek bacak ve kanat çıkarmış, kuş haline gelmişlerdi."
Bir moleküler biyolog ve genetikçi olarak bu paragraf aşırı hoşuma gitti. Evrimden bahsediyor. :))))
"Gerçek aşkı tadan bütün âşıkların hissettiği asil fedakârlık hissi, tam o anda, telefonun başında, yakıp kavuran odla görkemli nurun iç içe geçtiği bir kasırga biçiminde üzerine inmişti; fark etti ki onun uğruna ölme duygusunu iyi yaşaması ve çok sevmesi lazımdı."
1,483 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.