Uğruna didindiğim her şey, onca yıllık çalışmalarım kendi adıma şu yegâne önceliği alabilmek içindi: Babam tarafından bana verilen doğrulardan fazlasını görüp deneyimlemek ve o doğruları kendi aklımı inşa etmek için kullanmak.
Zamanla edindiğim kanaate göre kendini yaratma denen şeyin merkezinde birçok fikri, birçok tarihi, birçok bakış açısını değerlendirebilme yetisi yatıyordu. Şimdi teslim olmam demek, bir savunudan çok daha fazlasını yitirmek demekti. Kendi aklımın velayetini yitirmek... Ödemem beklenen bedel buydu, şimdi anlıyordum. Babamın içimden defetmek istediği şey iblis değildi, bendim.