Hastane bahçesinde hayatımda ilk kez babam için ağladım. Burnumun direkleri sızlayana kadar ağladım. Hastane bahçesinin telaşlı koşuşturmalarında gizledim ağlamalarımı. O akşam babam için ağladım. Sadece babam için.
O günden sonra, bir daha babamın sesini duyamadım. Eger bilseydim, o gece saatlerce konuşurdum babamla. Doyasıya konuşurdum. Bir göç çocuğuydu babam.