..
Adı kavga ise şayet
Zulüm gören bir milletin
Celladına kafa tutmanın adı
Kızlarımız ve oğullarımız
Sayısızca militan
Dar sokaklarda, ovalarda
Çarpışarak dövüşmedik mi
...
Min di sînora dilê xwe de
Kewên bêbext difirandin ber b’te ve
Te carek jî be nenêrî û rehmet nekir
Li rûyê me
An niha rast e çûyîna te?
Rast e?
Rast!
Eger ku rast e ev çûyîna te
De bêje!
Ez derewê evîna kê me?
Direnenler, hiçbir zaman gönüllü olarak teslim olmayı düşünmemişlerdi. Fiili olarak direnişlerinin bittiği yerde içlerinde alev alev direnme ateşi hala yanıyordu. Ama objektif olarak teslimiyet ortamı yaratılmıştı.
Her umutsuzluğa karşı bir umut, her acılı duruma sevinçli bir anı ekilirdi. Devrimci değerlerine yabancılaşmak istemeyen ve hala yüreğinde ülke ve halk ateşi yananlar kötü kötü düşünmeye çalışmazlardı. Ve böyle düşünenlere karşı da sürekli bir umut olmaya çabalarlardı.
‘’Halk bir deniz, devrimciler ise bu denizde bir balıktır’’ der Mao. Devrimci hareket yerin çok derinliklerinden fışkıran bir pınardır. Bu güçlü ve kuvvetli pınarı ne kadar kurutmaya çalışırlarsa çalışsınlar, yine de sular muazzam bir güç biriktirerek yerin üstüne çıkacaktır.