ikiyebolunenvikont

Suskunluk, duyuların yoğunlaşmasına yol açar - insanlar arasındaki sessizlik, iletişimin çoğalmasını sağlar. Çünkü sessizliğin içinde, ikimizden ya da üçümüzden daha büyük olan bir şeyi paylaşırız.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Life is a chaplet of little miseries which the philosopher counts with a smile.
Canterbury ClassicsKitabı okudu
You are young, and your bitter recollections have time to change themselves into sweet remembrances.
Canterbury ClassicsKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
The more we have ventured the more we gain, when we know how to wait.
Canterbury ClassicsKitabı okudu
I do not hold life dear enough to be afraid of death
Canterbury ClassicsKitabı okudu
Reklam
Nothing makes the future look so bright as surveying it through a glass of chambertin
Canterbury ClassicsKitabı okudu
Oysa sessizlikte, sezinlediğimiz ama tanımadığımız dürtülerin, özgürlüğün ve gelişigüzelliğin son noktası saklıdır. Sözcükleri kullanmakla, sessiz dünyaya kendi düzenimizi zorla kabul ettirmiş oluruz.
Sayfa 35 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Birbirimizi anlayamayacağımız korkusuyla, sözcükleri gereğinden çok fazla kullanıyoruz. Konuşmamanın, iletişim kurmayı reddetme anlamına çekilmesinden, kabalık olarak görülmesinden korkuyoruz.
Sayfa 35 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Cehennem kavramının kaldırılmasıyla, ezilenler, kendilerini ezenleri orada hayal etme özgürlüğünden yoksun bırakılmış oluyorlar. Bu durumda yöneticilerin maruz kaldığı yegâne tehlike, kendi skandallarının ya da teröristlerin kurbanı olmaktır.
Sayfa 29 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Cennete giriş, başkalarının yargılarına bağlıdır. Cennetle olan ilişkimiz, yargılayanların ve yönetenlerin dayattığı bir hiyerarşiye tabidir. Halbuki kişi ile cehennem arasında kimse yoktur. Gözüne girmeye çalışacağımız, (kendimiz de dahil) yalan söyleyeceğimiz, lütfunu kazanmak için çırpınacağımız ya da adakta bulunacağımız kimse yoktur arada.
Sayfa 27 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gece, uyku zamanı olduğu gibi, düş görme zamanıdır da. Gördüklerimizi, işittiklerimizi, kokladıklarımızı ve düşündüklerimizi sınırlayan diller, formlar, davranış biçimleri ve algısal paradigmalar, kendine özgü bir biçimi ve dili olan düşlerin yapısına aykırıdır.
Sayfa 21 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Sosyal sınıfların katı kuralları ancak gece bozulur. İşçiler, burjuvaların sokaklarında dolanırlar. Burjuvalar işçi mahallelerindeki lokantalara giderler. Fahişeler, papazlar, öğrenciler, askerler, ev kadınları, doktorlar ve yabancılar, hepsi aynı sokakta gezinirler, bakınırlar, birbirleriyle konuşurlar, hatta belki de sonunda sevişirler.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
O sıralarda dayım ilkgençliğini sürüyordu; duyguların karışık bir coşku halinde olduğu, iyi ile kötünün daha ortaya çıkmadığı çağı, ölümcül, kıyıcı bile olsa, her yeni deneyimin etkileyici, yaşam sevgisi dolu olduğu çağı.
Sayfa 9 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Keşke bu dünyadaki insanlar birbirilerini anlamanın önemini farketseler.
Sayfa 54 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Monte Cristo Kontu (Cilt I)
Her felaketin iki ilacı vardır: Zaman ve sessizlik.
Sayfa 627 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Monte Cristo Kontu (Cilt I)
Suçluyu bulmak istiyorsanız, önce işlenen suçun kime yaradığını araştırın!
Sayfa 188 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Reklam
Monte Cristo Kontu (Cilt I)
Ama keder kapıyı kapayınca uzaklaşmaz. Vergilius’un sözünü ettiği ölümcül ok gibi onu beraberinde taşır.
Sayfa 97 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Monte Cristo Kontu (Cilt I)
O dakika kendisini karanlığın ve sessizliğin ortasında, alev alev yanan alnında soğukluğunu hissettiği tonozlar kadar yalnız, sessiz ve karamsar bir halde buldu.
Sayfa 89 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Şairlerin bedenini bizler için saydam kılan, onların ruhlarını fark etmemizi sağlayan gözleri ya da hayatlarındaki serüvenler değildir; ruhlarının içgüdüsel bir arzuyla kendini devam ettirmek ve unutuluştan kurtulmak için yansıdığı kitaplarıdır.
Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
“Büyüklük ne zaman kötüye kullandırır kendini: Vicdanı devlet gücünden ayırdığı zaman.”
Sayfa 28 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ev işlerini çocuk yetiştirmenin önemli bir parçası zanneden anneleri bir kenara bırakalım anneliği konuşurken. Ne de olsa bizim ülkemiz, her gün ve her gün ve her gün ve her gün ve her gün mükemmelen ütülü kıyafetler, çocukların evde olacağı dakika hesabına göre pişirilmiş enfes yemekler verirken, aynı çocukların ruhuna hiç de o kadar özenli, nazik davranmayan annelerle doludur.
Sayfa 23 - İthaki YayınKitabı okudu
Reklam
Nohut Oda / Melisa Kesmez
“Artık yeni insanları sevmekte güçlük çektiğin yaşlara geldiğinde, daha az müşkülpesent ve muhtemelen daha cesur olduğun yaşlarında bir yolunu bulup çok sevmeyi başardığın birini havaalanına bıraktıktan sonra, o dev ayrılık makinesinin kapısından çıkıp bir kaç saat önce birlikte geçtiğiniz yollardan, bu defa elin kolun bomboş dönerken kuru ekmek gibi ufalanıyordu için.”
— Severim toprağı. Bu sessiz, mütevazı, sakin deli şeyi, dedi. Hayat bundadır işte. Biz canlı mıyız bunun yanında? Onun için bundan yapıldık, derler. —Filozofsunuz galiba, papaz efendi?  —Hayır! Ne papazım, ne filozofum.İnsanım.
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu