Fatmanur
Fatmanur
@_mrisorius_
297 reader point
Joined on August 2018
Hayatlarımıza dönüp bakalım. Hiçbirimiz mükemmel insanlar değiliz, olamayız da... Hepimizin yaptığı binlerce hata var. Farkında olmadan yaptığımız binlerce kötülük... Bunlar bir yana elbet ama ya farkında olduklarımız? Yaptıktan sonra kendimizi binbir türlü bahanelerle avuttuklarımız? Dönüp baktığımızda, aslında ne kadar da kötü bir alışkanlık kazanmışız. Kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. Aklımızdan geçen sebeplerin, daha doğrusu bahanelerin, yaptığımız hataların gerekçesi sayılamayacağını fark etmemiz gerekiyor. Bu bahanelerin vicdanımızı rahatlatmaması gerekiyor. İçimizdeki şeytana değil irademize sahip çıkmamız gerekiyor.
Bakış açımızı etkileyecek güzel bir kitaptı, tavsiye ederim.
324 syf.
8/10 puan verdi
Görmek... Görmek istediğinizde çok şey gösteren kitap...
Yazarın Körlük adlı kitabında hep o andaki insanların davranışına, insanların böyle durumlarda neler yapabileceğine değinmişti yazar. Felaket durumlarında toplumda neler oluşur, insanlar nasıl da insanlığın dışına çıkar? İşte bu kitapta da bu soruları yöneticiler için sormuş aslında yazarımız. Büyük bir felaket acaba yöneticileri nasıl etkiler? Kötü etkiliyormuş, hem de çok. Yönetici kesimde kötülükler dolaşır evet bunu her zaman biliriz. Ama bu kadarını biliyor muyuz gerçekten? Kitapta ülkemizin halini de sorgulamadan durmak imkansız. O kadar benziyor ki birçok şey bize... Gerçekten diyorsunuz, gerçekten bu kadar mı kalbiniz kara? Tüm suç gerçekten toplumda mı? Siz sayın yöneticiler, siz neden hiç dönüp kendinize bakmazsınız?
210 syf.
8/10 puan verdi
Yaşamak... Kitabı okuduktan sonra aslında gerçekten yaşam böyle bir şey diye düşündüm. Birçok hata, birçok acı ve o kadar şeyin arasında minik birkaç mutluluk... Kitapta her ne kadar çoğu şey Fugui'nin hatası sonucu gerçekleşse de o kadar zor bir yaşam vardı ki ortada, bunun da suçlusu sensin diye suçlayamadım bile. Kitaptaki olaylar bir değil belki de birkaç yaşama sığacak kadar yoğundu ama belki de gerçekten yaşam böyle bir şeydi, bazıları sadece bir kişinin kaldırabileceğinden daha fazla üzüntüye mahrum kalıyordu... Sade bir anlatımla yoğun bir şekilde anlatılmış olan bu yaşama şahit olmak isteyen herkese tavsiye ederim.
Reader Follow Recommendations
376 syf.
9/10 puan verdi
Yazarımız Madeline Miller'den okuduğum ikinci güzel kitap.
Kitap bir zamanlar prens olan ama sonradan sürgün edilmiş Patroklos'un bakış açısıyla anlatılıyor ve karakteri gereği kitabın anlatım gücünü ve etkisini ekstra artırmış diyebilirim. Yazarımız kesinlikle fantastik ve mitolojiyi birleştirmede çok iyi. Alışılagelmişin dışında olan aşk hikayesi bence kitabı da alışılagelmişin dışında yapıyor. Betimlemeleri kesinlikle çok iyi, böylece fantastik şeyleri kafanızda canlandırmakta hiç zorlanmıyorsunuz. Başlarda kitap biraz yavaş ilerliyormuş ya da konusunu sevmiyormuş gibi hissetseniz de sonradan kesinlikle elinizden bırakamıyorsunuz. Hatta benim gibi çok duygusal biriyseniz birkaç damla göz yaşı dökeceğinizi bile söyleyebilirim :) Kesinlikle tavsiye ediyorum ve kitap arkasından bir paragraf bırakıyorum:
"Hikayelerimiz gerçeği söylemiyor. Savaşın kazananı olmaz. Çağlar geçer, üstümüzde takım yıldızlar dönüp durur, ayla güneş her zamanki yollarını bitkin takip eder ve biz, biz felakete uğramışlar, biz sevdiğinden ayrı düşmüşler aşkın içimizi titreten şarkısı kulağımızda, huzursuz yatarız düştüğümüz yerde."
198 syf.
9/10 puan verdi
Çocukların yüreğinden bakılarak anlatılan çoğu kitap gibi bu da beni fazlasıyla etkiledi. Kitapta henüz 9 yaşındaki bir çocuğun gözünden Yahudi soykırımı anlatılıyor. Okurken o insanlar için her seferinde biraz daha üzülüyorsunuz. Ayrıca bir çocuğun gözünden askerlerin nasıl göründüğü de çok iyi bir şekilde yansıtılmış, her ne kadar görevleri gereği böyle davransalar da görevleri ailelerini etkilemeye başlayınca tabikide durumlar umulduğu gibi gitmiyor. Kitap hakkında çok fazla cümle kuramıyorum çünkü duygularımı ifade edecek her sözcük spoiye kayıyor. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
