Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Pınar
Pınar
@_muhalif
Kitapları severdi, hem de çok. Kâinatla arasındaki bağ kelimelerden geçerdi.
753 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitap, size şu an çocuğunuzla yaşadığınız pek çok sorunun beslenmeyle ilgili olabileceği konusunda ışık tutuyor. Yazar hem ailelere kendi yaşantılarının beslenme dedektifi olarak süregelen bir soruna nasıl bakacakları, ipuçlarını nasıl değerlendirecekleri hem de bu konuyu nasıl çözecekleri konusunda çok önemli bilgiler veriyor.
Yalnızca yazarın çocukların yeni bir yiyeceği denemesine teşvik için ödülü onaylaması benim uygun bulduğum bir yöntem değil. Siz yazarın yeni yiyecekleri sofraya koyma yöntemini ödül-ceza uygulamadan da yapabilirsiniz.
Kitabın belki de en güzel yanı bir dedektif gibi çocukta yaşanan sorunu nasıl gözlemleyip ortaya koyacağınız.
Kitabı okuduktan sonra siz de kendi ailenizin beslenme dedektifi olabilirsiniz.
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Anneler neden annelik yapamaz, annenin çocuğunu tanıma süreci, çocukluk dönemi, 0-4, 4-7, 7-14 yaş grubu çocuklar, 14-21 yaş ergenlik dönemi, aile içindeki rol karmaşası ve son olarak çocuk eğitiminde nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde duran Adem Güneş'in diğer kitapları gibi bu kitabını da çok beğendiğimi ve muhakkak tavsiye ettiğimi söyleyebilirim.
Kitapta anneliğin kolaylığının yanında, ihmal edilen ince ve önemli ayrıntılar olduğu anlatılıyor. Ayrıca yaygın yaşanan sorunlara çözüm önerileri sunuluyor. Üstelik sadece annelere değil, annelere "eş"lik eden babalara da çok şey söyleniyor.
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Terapi hikâyeleri, anne babaların çocuk eğitiminde çok karşılaşılan sorunları, uzman yardımı olmadan geçirmeye olanak sağladığı gibi o sorun karşısında nasıl davranacakları konusunda da önemli bilgiler içermektedir.
Örneğin, bu kitabın içerisinde yer alan kahramanın annesinin davranışları, çocukları korku yaşayan anne babaların nasıl davranmaları gerektiğinin ipuçlarını da içermektedir.
Bu açıdan bakıldığında, terapi hikâyeleri bir yanda çocukları bilinçaltı terapi sürecine soktuğu gibi, diğer yandan da anne babayı o konu hakkında bilinçli davranışlar sergilemeye zorlamaktadır.
Kitaba başlamadan terapi hikâyelerini okumadan önce bilinmesi ve yapılması gerekenler ile korku terapi hikâyeleri destek materyalleri verilmektedir. Çalışma 5 hikâyeden oluşmaktadır. İlk dört hikâye karanlık korkusu yaşayan çocuklar için özel olarak ele alınmıştır ve bir bütündür. Mümkün olduğunca her gün bir hikâye olmak üzere ilk dört hikâye okunmalıdır. Beşinci terapi hikâyesi böcek korkularını ele almaktadır.
Yönergelere uyulduğu müddetçe çok faydalı olacağını düşündüğüm bir kitap. Muhakkak okunmalı.
Okur Takip Önerileri
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Anne babaların çocukla iletişim konusunda bilmek istedikleri yöntemleri kendi kendilerine öğretebilecekleri, içinde alıştırmaların yer aldığı bu kitapta yöntemlerin uygulamalarını gösteren karikatürler de yer alıyor. Aynı zamanda yazarlar çocuğumuzun hislerini nasıl anlayabileceğimizi, onlara ceza vermeden nasıl yol gösterebileceğimizi ve onlarla doğru iletişim kurabilmek için hangi yolları izleyebileceğimizi gösteriyor.
Yazarların kendi tecrübelerine ve anne babaların paylaştığı yeni kavramlara yer vermesi kendimizden bir pay bulmak konusunda işimizi kolaylaştırıyor.
Anlatım sonrası içerisinde bulunan karikatürler ve alıştırmalar konuyu benim için daha anlaşılır kıldı diyebilirim. Oldukça keyifli bir kitap.
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yazar, insan beyninin temel bağlantıları ile tüm düşünce ve öğrenmenin temelinin büyük ölçüde hayatımızın ilk üç yılında gerçekleştiği üzerinde duruyor. Duyduğumuz kelimeler, kaç tane kelime duyduğumuz ve bunların nasıl söylendiği, beyin gelişiminde belirleyici faktörler. Ayrıca bu sınırlı zaman dilimi ihmal edilirse sonsuza dek kaybedilebilir ve bu yüzden de önemi oldukça fazla.
İlk üç yılın önemi ise sözcükler sonradan beyinlerine aktarılsa bile çocukların öğrenme yeteneklerini geliştiremediği görülmesi. Çünkü olumsuz erken dil ortamı, beynin dil işleme hızını etkilemekte.
Genel olarak baktığımızda OMK'nin nihai amaçları; çocuklar için erken dil çevrelerinin geliştirilmesinin evrensel olarak kabul görmesi ve bunu gerçekleştirecek programları desteklemek için ulusal bir momentum sağlamak. Genel prensibi ise: Çocuklar zeki doğmaz; ebeveynlerinin ve bakıcılarının konuşması onları zeki yapar. Ayrıca yazara göre çocuğun erken dil çevresini zenginleştirmek için ana yöntem Üç K'ya dayanmakta: Kavrayın, Konuşun, Karşılıklı Yapın.
Kitap oldukça güzel mesajlar veriyor. İçerisinde bulunan bir yığın araştırmanın önüme dizildiğini hissetsem de genel olarak faydalı ve okunması gereken bir kitap.
