Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
"Dünyada iki tür insan vardır: Yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler.Seyretmek ölümü, katılmak ise yaşamı simgeler. Yaşamak, kendisi olabilmeyi ve yaşama etkin bir biçimde katılabilmeyi tanımlar."
"Herkes ne diyecek?Bu ana kadar herkesten ne gördüm ki...Bana en yakın olanlar dahil üzere,bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı?
İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.
...öte yandan ise sen kendi zayıf konumunu fark edemediğin için benim sözde dik başlılığımdan ötürü bana kaçınılmaz olarak fazlasıyla öfkelenmene yol açıyordu...
Çağrıyı dinliyor ama kulak asmıyoruz,
Gelecek için umutlanıyoruz, gelecek yalnızca planlardan ibaretken
Bilgeliği düşlüyoruz, her gün köşe bucak kaçtığımız,
Bir kurtarıcı diliyoruz, kurtuluş elimizdeyken.