gezdiğim gibi bitti dünya...
güya evden çıkmayacaktım
yürüdügüm ve durduğum ve yine yürüdügüm dünyada
bir dalın büküldüğü yerde bulundum.
kalbimin durup durup küstüğü yerde.
dua okunan o sularda... durup durup baktim yüzüme!
böyle ne zaman baksam; ah! kalbim sığmıyor
gövdeme
gel!
çöz dilimi, kalbime inen zorlu kışlarda
merhamet et ayagi aksayan atlar için!
ve benim için
düş/erken büyüdüm... gerisine inanma
Gayretin dağılmasının en büyük mahsuru; hiçbir düsüncenin tamamlanmasina vakit kalmamasidır. Denilebilir ki bazı fikirler ve bazı hisler gelip geçici yolcuların bir otelde yerleşmeleri gibi bir müddet sonra unutacağımız yabancılar gibidir ve öyle de kalırlar.