Aynı halkın evlatları olmalarına rağmen, üst kesimlerin temsilcilerine kardeş olarak değil, kıskançlıkla ve düşmanca yaklaşıyorlar.
Her tarafta gördükleri lüks yaşamlar, pahalı kıyafetler ve çılgın eğlence partileri kendilerinde daha fazla kıskançlık doğururken, kalplerindeki kindarlık da giderek artıyor. İnsanlar haset, hayal kırıklığı ve tatminsizlik duygularının hakim olduğu bir ortamda doğup büyüyor ve yaşıyorlar. Yaşadıkları toplumda geçerli olan düzen onları daha da kaba ve hatta vahşi olmaya itiyor. Halk kitlelerinin eğitimi ve toplumdaki cinnet eğilimlerinin giderilmesi konularıyla kimse ilgilenmiyor ve hiçbir şey yapmak istemiyor.