Dünyada var olan yozlukları, pislikleri, güçlükleri yıllar yılı ondan saklamaya çalışmıştı bu sevgi; bu aşırı esirgemenin günün birinde hayatın bu gerçekleriyle kaçınılmaz olarak karşılaştığında onu savunmasız bırakacağı göz ardı edilmişti.
Tüm ömrünü bir şeyler bekleyerek geçirmişti zaten; babasının işten eve dönmesini beklemek, sevgiliden gelecek, ama hiç gelmeyen mektubu, yıl sonu sınavlarını, treni, otobüsü, telefonu, tatilleri, tatillerin sonunu beklemek, hep beklemek.
Bazen düşünmüyorum. O kadar güzel bir şey ki düşünmemek. Bunu özlediğim zamanlarım oldu. Lütfen dedim artık düşünmeyeyim, beynim çalışmasın, zaman dursun, düşünceler gitsin, lütfen. Sonra şunu fark ettim. Düşünmemenin tek çaresi yaşamak. Yaşayamadiklarini düşünüyorsun çünkü ya da yaşamak istediklerini. Oysa yaşasan bitecek. Söylemeyi düşündüğün o şeyler için bir kelime dökülse ağzından tamam.
📝
Olduğun kişi ve tanındığın kisi arası uçurum
Olmaya mı devam yoksa taninmaya mi
Tüm kimliklerini sıyırıp üstünden saf halinle
Sadece kokunla var olsan. Ya da yok ol
Ya da dogsan mi her sabah gibi
Her gece nöbet mi tutsan sıkkın
Bi sigaran diğerini mi yaksa, hayatını mi
Seç
Seçme ya da ikisisin
Gecesin ve gündüz
Olduğun ve bilindiğin
Tanımadığın ve adın gibi bildiğin
Sensin işte ve de değilsin
Adın var, sen yoksun
Ölüyorsun ama doğmuşsun da
Delisin ve de hafızan kuvvetli
Ağlıyorsun gülümserken