Hümeyra Cihangir

Hümeyra Cihangir
@_silhouette
on n'oublie rien
Bir cevherim var. Ama onu, korkudan, gönlümün bataklıklarında saklıyorum.
Reklam
Bu adam taarruz ederken bile kendi öz ciğerini yerinden söküp kum torbası gibi hasmının suratına atıveriyor. Ne acayip mahlûk!..
Sayfa 36
-Niçin geldim, biliyor musun? Sana bir câni, bir kâtil olduğunu haykırmak için… En aziz manaların kâtili… Beni bana öldürttün! Belma, ok yemiş gibi irkildi. Öyle zerâfetli ve güzeldi ki bu irkiliş, Naci, oku kendi yemiş gibi oldu. Bir an içinde, ilk defa “sen” diye hitap edebildiği Belma’nın ayaklarına kapanmak mı, yoksa onu tekmelemek mi gerektiği üzerinde şaşa kaldı.
Sayfa 37

Reader Follow Recommendations

See All
Ah çorak kafa ve yağmurlu gönül...
Yatağına kapandı ve sarsıla sarsıla ağlamaya başladı. Ağlamak, pek bildiği ve sık sık denediği bir şey değil. Gözyaşı onun ruh kuyusunun derininde ve yukarı çekilmesi çok zor. Hele başkalarının musluk açarcasına, olur olmaz, salıverdiği yaşlar onca çirkin… Onca her şey, herkesin ağladığı vaziyetlerde fikir dehşetinden ibarettir; dehşetse dondurur, ağlatmaz. Fakat bir yeri, bir yüksekliği var ki gözyaşının, orada fikir utanır, barınamaz ve dipsiz kuyunun suyu bu defa gökten yere çevrilmiş bir sürahi gibi kalbe dolar. Ah çorak kafa ve yağmurlu gönül…
Sayfa 35
-Mademki bir hafta sonra gelebileceksiniz; bana gider ayak öyle bir şey söyleyin ki, onunla bir hafta yaşabileyim… -Ya ben bu bir haftayı nasıl yaşayabileceğim; düşünüyor musunuz?
Sayfa 26
Reklam
-Ziyanı yok. En büyük rahat, rahatsızlığa alışmaktır.
Yaşamanın mânasını mı soruyorsun? Sana göre bir cevap vereyim: Her işte ölümü unutmak faaliyetinden başka bir şey değil. Evet, size göre yaşamak bu!
Sayfa 19
Tüm insanlar aynı hamurdan yapılmıştır. En azından bu dünyada, yazgı bağlamında aralarında hiçbir fark yoktur. Öncesinde aynı karanlık, yaşam süresince aynı beden, sonrasında aynı kül. Ama insan mayasına karışan cehalet onu karartır. Tedavi edilemeyen bu karanlık insanın içini kaplayınca Kötülük’e dönüşür.
Cehalet mahzenini ortadan kaldırdığınızda Suç denen köstebeği yok edersiniz.
Cehaletin yok olup gideceği güne kadar toplumun altında kötülüğün devasa mağarasının var olmayı sürdüreceğinin bir kez daha altını çizelim. En derindeki bu mahzen her şeye düşmandır. İstisnasız her şeyden nefret eder. Filozofları tanımayan bu mahzenin hançeri tek bir kalemi bile yontmamıştır. Siyahlığının mürekkep hokkasının ulvi siyahlığıyla hiçbir benzerliği yoktur. Gecenin, bu soluk kesici tavanın altındaki büzüşmüş parmakları ne bir kitabın sayfalarını karıştırmış, ne bir gazetenin yapraklarını çevirmiştir.
Reklam
Kim olursa olsun, gözbebekleri yıldızlar gibi ışık saçan birine saygı duyun.
Hümeyra Cihangir tekrar paylaştı.
Terapistin birinin bir keresinde bir şeyi kaybetmenin verdiği acıya bakarak onun bizim için ne derece değerli olduğunu anlarız dediğini hatırladı.
Sayfa 332
Hümeyra Cihangir tekrar paylaştı.
Madeleine yanıt vermek yerine yatağın kenarına gelip, elini ellerinin arasına alarak sımsıkı tuttu. Bir süre ellerini tutarak öylece durdu. Bu şekilde bir saat ya da bir dakika kadar durmuş olabilirlerdi. Gurney'in bunu anlayabilmesine imkan yoktu. Ama karısının gücünü, azmini, kararlılığını, sevgi dolu gülümseyişini, hele hele de bu yalnızca ona ait olan gülümseyişini anlıyor, hissediyordu. Bu duygular onu dünyada başka hiçbir şeyin yapamayacağı gibi sımsıcak sarıp, kucakladı. Gurney her şeyi bu derece apaçık gören, gözlerinde dünyanın tüm ışıklarına sahip birinin kendisini bu türden bir gülümseme bahşedilecek değerde bulmasına şaşıyordu. Bir erkeğin hayatın güzel olduğuna inanmasını sağlayacak bir gülümsemeydi bu.
Sayfa 566
Bize en çok benzeyen düşlerimizdir.
Gerçekten de, etten yapılmış gözlerimize bir başkasının vicdanını görebilme olanağı verilseydi, bir insan hakkında düşüncelerinden çok düşlerine bakarak daha kesin bir karar verilebilirdi. Düşüncede var olan irade düşlerde yoktur.
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.