Hayatın bilgisine erişebilmek için, anlamsızca karalanmış sayfalara bakıp duran, okumayı yeni sökmüş bir çocuksun. Harfleri tanımaya başladıkça kirlendin, kalbin katılaştı. Harfleri tanımaya başladıkça, anlamsızlığın farkına vardın. Karanlık bir gecede düştüğün çölün ortasında sığınabileceğin bir mağara aradın, meleklere inandın, kadere inandın, ahiret gününe inandın ve böylece parçalanmaya yüz tutmuş kalbini yatıştırdın.
Uzun sürmedi bu yatışma hali, günah arkandan yetişti, teslimiyetini çaldı avuçlarından.
Bütün ihtimallerde gitmek var.
Bütün ihtimallerde ölmek.
Sonunda büyük acılara gebe olmayan hiçbir şey hakikat değildir. Belki aşk bu yüzden hakikatlerin en büyüğüdür.