Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevgili Dost Bahara pusu kuran kıştan öğrendik çiçeklerle yetinmemeyi.
Sayfa 133
Reklam
Ey kutsal ağrı! Saklandığın yerden çık! Yalnız kendimizi değil, çevremizi de yakıp yıkıyoruz! Biz acı duymayanlar ahalisi, akan kanımızı boş gözlerle, bir nehir gibi seyrediyor, kopan ayağımıza vitrinlerden ayakkabı beğeniyoruz. Ey kutsal ağrı! Gel ve sessizliğimizi boz! Kulakları sağır etsin çınlayan sesin! Başımızdaki tacımızı ağrıdan bir çelenkle değiştir!
Kişi hak ettiği yere getirilmemekten mi, yoksa hak etmeden oraya yerleştirilmesinden mi utanmalı!
Sayfa 118
"Ey dil o dildâra lâyık mı değilsin yâ / Dâvâyı mahabbete sadık mı değilsin ya."
Sayfa 132
(Dâim bunu der ki elde hâme / Afet bana i'tibâr- âmme" (Elimdeki kalem hep şöyle der bana: Halkın beğenisi felâkettir.)
Sayfa 130
Reklam
Her bela bir nimetti ve her nimet bir bela.
Sayfa 100
-Yollar hep yılana benzetilir değil mi? -Evet. -Neden? -Kıvrıldıkları için mi! -Hayır. Ayrılık zehirleyebilir insanı.
Sayfa 95
Gözün yolunu şaşırdığı yerde hangi âzâ istikamet üzere olacak.
Sayfa 72
dokunmadan anlamak halis ipeği dokununca herkes anlardı
Reklam
valizimi hazırlamama yardım et kelimeleri sol tarafa koy söylenmemiş olanları, yürünmemiş yolların yanına
Aşk evet, bilmezsiniz onu siz, ihtirası tanırsınız, aşkın soysuzlaşmış şeklini. Bu yüzden hep küçümseyerek bakarsınız zayıflara, rüyalarda kalır insanlığın saadeti.
Çehov'un son sorularını bilmiyoruz ama karısı Olga göğsüne buz torbası koyarak serinletmek isterken biz onun son cümlesiyle yanıyoruz: "Bomboş bir kalbin üstüne buz koyma!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.