-Hz. Âdem cennetten dünyaya gönderildiğinde Allah'a yalvardı: "Allah'ım; beni Muhammed (a.s) aşkına affet!" Alemlerin Rabbi, Âdem (a.s)'dan sordu: "Ya Âdem, sen Muhammed (a.s)'ı nasıl öğrendin; ben henüz onu vücuda getirmedim?" -Âdem (a.s) dedi ki: "Ey Rabbim! Sen beni yaratıp kalıbıma ruh üflediğin zaman başımı kaldırıp ârşa baktım." Orda bir yazı vardı: "Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed (a.s) Onun rasülüdür." -"Sen (mübarek) ismini, insanoğlunun en üstün ve sevgilisi olandan başkasına bağlamayacağına göre, onun kadir ve kıymetini buradan anladım." Yüce Allah buyurdu: "Doğru söyledin Ya Âdem; O benim için insanoğlunun en sevgilisidir. Madem ki onun aşkına benden mağfiret istiyorsun, seni affettim."
HÜRRİYETİ SATMAM Alemin bal şerbetinden bana ne? İşte önümde benim ayran tasım Ne malım mülküm var,ne azığım Ben gene de senin azığın olsun diye çalışırım Senin başını sokacak bir yerin olsun diye senin dikili bir ağacın. Ama hürriyeti kulluğa taş çatlasa satmam!
Reklam
Mevlana
Göz gamın ne olduğunu bilseydi, Gökyüzü bu ayrılığı çekseydi, Padişah bu acıyı duysaydı; Göz gece demez gündüz demez ağlardı, Gökler yıldızlarla, güneşle, ayla Gece demez gündüz demez ağlardı. Padişah bakardı ününe, Tacına, tahtına, tolgasına, kemerine, Gece demez gündüz demez ağlardı. Mevlana Celâleddin-i Rûmi - Bugünün Diliyle Mevlana( A. Kadir)
Sayfa 41 - Bugünün Diliyle Mevlana( A. Kadir)Kitabı okudu
Mevlana
Haydi ben bensiz geleyim, sen sensiz gel. Ne varsa şu ırmağın içinde var, Soyunalım iki can, Dalalım şu ırmağa, hadi. Bu kupkuru yerde yakınmadan gayri ne gördük, Bu kupkuru yerde ne gördük zulümden gayri. Bu ırmakta ne ölmek var bize, Bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert. Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan, Bu ırmak iyilikten, cömertlikten ibaret. Durma, çabuk gel, gelmem deme. Ne evet demek yaraşır sana, ne hayır, Senin şânına sadece gelmek yaraşır, dostum, Senin şânına sadece gelmek yaraşır. Mevlana Celâleddin-i Rûmi - Bugünün Diliyle Mevlana( A. Kadir)
Mevlana
VERDİM CANIMI GİTTİ Nerde bir topluluk görürsen, tellal, hiç durma, bağır: Kaçan bir kul gördünüz mü ey insanlar, de, tertemiz kokan bir kul gördünüz mü, ay parçası bir yüzü var, baştan başa fitne.
Çok olun, çocuklar, çok olun, yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce. Daha çok olun, daha çok olun, yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun. Bu dünya ne tek tek yaşamakta, bu dünya ne rakının, ne şarabın içinde, bu dünya ne parada, ne pulda, ne kalleşlikte, ne zulümde. Bu dünya aşkın içinde, alın terinde. Çok olun, çocuklar, çok
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.