Schopenhauer'a göre, her felsefenin başlangıcında ölüm korkusu vardır. Ruhsal betimlerin (tasvirlerin) ve animizme damgasını basan şeytan inancının kuruluşunun, ölümün insan üzerine yaptığı etkiye geri gittiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Sırrımı saklarsam, benim tutsağım olur; Açığa vurursam, ben onun tutsağı olurum.
If I keep my secret, I become its captive; if I reveal it, I become a captive of another.
Kant'a göre madde nasıl ki ancak genişleyen ve daralan güçlerin çatışmasıyla ayakta durabiliyor ise insan toplulukları da ancak nefretin veya öfkenin veya korkunun çatışmasıyla kendini devam ettirebilir.