MİLYONLUK SERİSİ
Milyonluk- Kirli Sır
Milyonluk - Günahkar Düet
Herkese Merhabalar...
Sizlere bir seri ile geldim.
Ehh dedim ayrı ayrı yoruma hiç gerek yok.
Bir de okumada 2. kitap 1 tekrarı olmasa bari de demiş olabilirim ama neyse ki değildi.
Ama ben 2 de biraz daha duygular hesaba girer girecek elbet diye beklerken ne yazık ki öyle
MİLYONLUK SERİSİ
Milyonluk- Kirli Sır
Milyonluk - Günahkar Düet
Herkese Merhabalar...
Sizlere bir seri ile geldim.
Ehh dedim ayrı ayrı yoruma hiç gerek yok.
Bir de okumada 2. kitap 1 tekrarı olmasa bari de demiş olabilirim ama neyse ki değildi.
Ama ben 2 de biraz daha duygular hesaba girer girecek elbet diye beklerken ne yazık ki öyle
Neredeyse herkes bu yazara bayılıyor fakat ben hiçbir kitabını sevmiyorum. Başlarda gayet güzel ve ilgi çekici giden bir kitaptı ama ilerleyen sayfalarda (çok ilerlemenize gerek yok 50'li sayfalara gelseniz yeterli) o kadar rahatsız edici içerikler olmaya başlıyor ki.
Dört kişi üstünden ilerleyen bu hikayede dördü de çok farklı kişiliklere sahip. Hepsi birbirinden çok farklı ama bir şekilde ayrılamıyorlar. Her birinin hem kendi içinde hem de aralarında sorunları var. Bazı yerlerde gerçekten güzel yerlere değiniyor. Tam "Aaa, kitap sonunda güzelleşmeye başladı." dediğimde bunu çürütecek bir olay yaşanıyor kitapta. Karakterler o kadar gereksiz tepkiler veriyorlar ki sanki yazılmış olmak için yazılmış gibi.
Ayrıca o kadar fazla oynaşma sahnesi var ki. Sahneler çok ama çok rahatsız ediciydi ki normalde böyle sahneler beni rahatsız etmez. Okur geçerim ama bu kitapta o kadar kötüydü ki ağlayacağım sandım. Yaş farkı mı dersiniz, değişik fanteziler mi dersiniz, karakterlerin kendilerini aşağılayan söylemleri mi dersiniz her şey vardı.
Başladığım bir kitabı bitirmek gibi bir takıntım var. Buna rağmen kitabı 3 kere bırakmaya çalıştım ama her seferinde kendimi zorladım bitirmek için. Maksimum 100 sayfasına katlanabildim.
HİKÂYE
Herkese Merhabalar...
Sizlere yeni bir kitap ile geldim...
Açıkçası ben bu kitabı hikayelerden oluşan bir kitap olarak düşünmüştüm.
Başlayınca aaa öyle değilmiş dedim.
Ve bazı şeyleri oturtmakta biraz zorlandım.
Acaba ben ne okuyorum bile demiş olabilirim.
Ama okudukça taşların yerine oturduğu ve anladığım bir kitap oldu.
Hikaye yazılmış
448 syf.
9/10 puan verdi
“Bizi büyürken kimse mutsuz etmemişti ama yine de herkesten nefret ediyorduk. Nefsi müdafaa değildi yaptıklarımız, düşüncelerimiz. Başımızı büyük belalara sokmadığımız zamanlarda kimse ölümümüzü arzulamamıştı. Hayatımızdaki tek nefsi müdafaa intihardı. Bedenimize ve hayatımıza saldıran aklımızdaki düşünceleri yok etmekti. Hayatımızı bizim
Aaa bu şu kişi değil mi dediğimiz karakterlerle dolu:)
Kitabın içindeki karakterlerin bazıları kendimden karşı taraftan anlatılıyor gibiydi. Harbi bu durumdayım dediğim de oldu. Son kısımlarda ise hüsrana uğradım mavi gözlü kadını desteklerken bir an da gereksiz aldatılma kısmına girdi. Kocasına zaten gelmiyorum bana birisini hatırlattı. Bazı kısımlar gereksiz uzundu. Daha az sayfayla olay çözülebilirdi. Anlatan kızın genç bir kadın olmasına rağmen 13-14 yaşında bir çocuk anlatıyor havasındaydı. Kocasını aldatması üstüne üstlük pişmanlığını da sezemedim. Ahmet yani kocasının o tabloyu yapması büyük bir cevap olmuş. Her şeyin farkında olup salak yerine konulmak. Ahmet seni en iyi ben anlarım zmcmdmms
