Aslında her okuduğumuz romanla, şiirle, gördüğümüz filmle sürekli yeni kişilikler ediniriz. Her yeni kişilik, her yeni ‘bir başkası’ bizim dünyaya farklı açılardan bakmamızı, demek duyarlığımızı genişletmemizi, sonuç olarak konuşma yetimizi artırmamızı sağlar. Zira, konuşabilmek için ilk önce anlamak gerekmez mi? Anlamak da ancak konuştuğumuz kişinin bulunduğu yerden dünyaya bakabilme yetisini gerektirir.
Sayfa 42