Ahmet Can ÖNLÜ

hidayette saadet-i dâreyn vardır. Hidayetin neticesi, nefs-i hidayettir. Hidayetin semeresi, ayn-ı hidayettir. Zira, hidayet haddizatında büyük bir nimettir ve vicdanî bir lezzettir ve ruhun cennetidir. Nasıl ki dalâlet ruhun cehennemidir; öyle de وَبِاْلاٰخِرَةِ âhiretin felâh ve saadetini intaç eder
Reklam
Kim bir şeyde çok tevaggul etse, galiben başkasında gabîleşmesine sebebiyet verir. Bu sırra binaendir ki, maddiyatta tevaggul eden, mâneviyatta gabileşir ve sathî olur. Bu noktaya nazaran, maddiyatta mahareti olanın mâneviyatta hükmü hüccet olmasına sebep olmadığı gibi, çok defa sözü dahi şâyân-ı istimâ değildir.
Rahmân ve Rahîm olan Sâni-i Hakîmin rahmeti, rahmetlerin en büyüğü olan saadet-i ebediyenin geleceğini tebşir ediyor. Zira rahmet, ancak saadet-i ebediye ile rahmet olur. Ve nimet, ancak o saadetle nimet olur.

Reader Follow Recommendations

See All
Haşir
Evet, kâinat saadet-i ebediyeyi intaç etmese, akılları hayrette bırakan kâinatta görünen en bâriz, en mükemmel şu nizam, aldatıcı zayıf bir suretten ibaret kalır. Ve bütün mâneviyat ve alâkalar, rabıtalar ve nispetler hep hebâ olur. Öyleyse, o nizamın nizam olması, ancak ve ancak saadet-i ebediyeyi intaç etmekle olur. Yani, o nizamdaki mâneviyat ve nükteler, ancak âlem-i âhirette sümbüllenecektir. Yoksa, bütün mâneviyat söner, rabıtalar kesilir, nispetler darma dağınık olur, nizam da berhava olur. Halbuki o nizamda bulunan kuvvet, bütün kuvvetiyle o nizamın berhava edilmeyeceğini ilân ediyor.
Reklam
Çocuklar Bilmelisiniz ki ölümün rahmi Ana rahminden daha karanlık Ve daha derin
Sayfa 96 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Çocuklar Büyümek Yüksekten bakmak değildir bir kalbin evrenine
Sayfa 96 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Harflerin esrarlı kıvılcımları Hecelerin dumanlı yanılgısı Küfürle şiir arasında Kanın binlerce yıllık efkârını yakıyor Bir de o dağlar gibi güvendiğiniz Müphem mezarlara gömülüp kalan Mağrur kelimeleriniz
Sayfa 94 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Belki de uykuyu hayat bellemişsiniz
Sayfa 94 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
İstanbul uyanınca gözlerine vurulur
Sayfa 97 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bu şehrâyin, martılar, bu efsane kokusu Bir senin saçlarına ağlıyor, bir de göğe
Sayfa 97 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Hangi kaptan vuruldu uzaklardan yüzüne Sen hangi okyanusun sultanısın ey peri Ey peri, bir dokunsan ruhumun denizine Görürsün, nasıl olur mutluluğun elleri
Sayfa 97 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Hayaller dalıp gitmiş çılgın derinliklere İçimde mutluluğu biriktiren ellerin Senin gözbebeğinden bakıyorum göklere
Sayfa 99 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Yokluğunda bilmem ki neden böyle öksüzüm Çokluğun ortasında beliren aza döndüm
Sayfa 99 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
Usanmışım sözümü mahkûm eden yazıdan Beni yakan kıvılcım senin coğrafyandadır
Sayfa 99 - Timaş yayınlarıKitabı okuyor
1,589 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.