ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Arabî Ânî âbimiz Dâhî Kirâmî Efendi’ninşu barbar Moğol, yani İhsan Sait hakkındakimülâhazalarını Târih-i Kül­hâni'de şöyle nakletmiştir ki:“Hava sefinesini artık inşâ edebileceğinekanaat getirdi­ğinde, o gözleri çekik, elmacıkkemikleri çıkık, suratı geniş yezit, yani hayâsız haysiyetsiz İhsan Sait nâm Moğol’un ku­şuuyanmış, kendini bir halt
Reklam
Hüseyin Nihal Atsız:
Onun katil olduğu yalan, kızıl Sultan olduğu iftiradır. Avrupalıların ve Ermenilerin yakıştırdığı ‘Kızıl Sultanlık’ iftirasını benimsemek, onların emellerine hizmet etmek olmaz mı? Sultan Abdülhamid, kızıl değil, “Gök Sultan”dır.
Sayfa 89
Nihal Atsız, 1956 senesinde Peyami Safa'nın Sultan Abdülhamid Han için "câhil" demesi üzerine uzun ve manalı bir yazı kaleme almıştır. Bu yazının bir kısmı şöyledir: "Bu dünyada herkes birçok şeyin câhilidir. Yeter ki kendi işinin câhili olmasın. Kendi işinin ehli olduğunu bin bir delille isbat etmiş bulunan Sultan Abdülhamîd
Sultan Abdülhamid
Merhum Gök Sultan Abdülhamid Han, bütün hayatı bir fikir, devleti ayakta tutmak ve hazırlanmak için yaşadı.Siyasî dehası ile Avrupa'yı ve Moskof'u oyalıyor,bir yandan da demiryolu ve okul ile Türk milletini kuvvetlendirmeye çalışıyordu. Sultan Hamid ile onun düşmanları olan hürriyetçileri ölçüştürmek için,yalnız şu noktaya bakmak yeter:Hürriyet kahramanları(!)hürriyeti yok edip yüzlerce masumu astırdıktan sonra,savaşa soktukları devlet yenilince ,hırsız gibi kaçtılar.Gök Sultan ,bir tek siyasî idam yapmadan en korkunç siyasî güçlükleri atlatarak 33 yıllık saltanatında devleti ayakta tuttuktan sonra tahtından indirilirken,Moskof çarının Rusya'ya davetini;Selanik'ten Alman gemisiyle İstanbul'a gelirken de Alman İmparatorunun davetini reddederek vatanında bir sürgün ve mahpus gibi yaşamayı tercih etti. Türkiye , dört sınırında yanlar olan bir ev , Sultan Hamid o yangınların eve bulaşmaması için hızla koşarak ateşe su serpen , kum döken ve keçe kapatan bir savunucu idi.Bu koşuşturmaları sırasında yoluna çıkan bir iki çocuğu çarpıp düşürdüyse,suç onun değildir.Çünkü ,yurdun çevresindeki yangınlar göğe yükseliyor ve Gök Sultan,alevleri içeri sokmamak için didiniyordu. Ve sokmadı da... Ne diyelim ? Durağı cennet olsun...
Sayfa 114Kitabı okudu
Sultan II. Abdülhamid
Osmanlı, Türk ve İslâm tarihlerinin, hatta dünya tarihinin dönüm başlarından birinde padişahlık yapmıştır. Yahudi, Mason, Ermeni, Ingiliz, Amerikan, Rus ve yerli gafiller olmak üzere bütün Türk ve İslâm düşmanlarının ortak hedefi olmuştur. Ve bu çevrelerce Kızıl Sultan olarak isimlendirilmiştir. Osmanlı Devletini otuz küsur sene başarıyla idare etmiş, hatta bazı ilerlemeler sağlamıştır. Bazı şuurlu Türk ve Müslüman kesimler de ona "Ulu Hakan Sultan Abdülhamid Han', "Gök Sultan' lakabını takmışlardır. Bidayette azılı düşmanı olan Rıza Tevfik Bölükbaşı meşhur şiirinde onun için 'Tarihler adını andığı zaman/Sana hak verecek ey koca Sultan' diyerek gerçeği teslim etmiştir.
Sayfa 547 - Akgün Yayıncılık, 1. Baskı, 2008Kitabı okudu
Reklam
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.