Sultan ll. Abdülhamid'in düşüşü bir despot veya tiranın düşüşü değil, bir halkın ve bir fikrin düşüşüydü.
Bir saatte İstanbul değişti; din âlimlerinin anladığı, camilerde vaaz verilen, halkın manevi desteği, ordunun ilham kaynağı olan İslâm bir anda öldü;
Hilafet, ulemâ ve Kur'an'ın hüküm ve ilhamı sona erdi.
Sir Mark Sykes
Sayfa 9 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
(Türkiye ne garip bir ülke: Aklından zoru olanları tımarhaneye kapatıyorlar da, tarihinden zoru olanları, mesela Kanuni'ye "salak" diyen "dışkısever"i baş tacı ediyorlar.)
Sayfa 228 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
"Savaş, ölünce değil, düşmanına benzeyince kaybedilir."
Aliya İzzetbegovic
Sayfa 367
Abdülhamit'in eğitime verdiği önem
1876 yılında İstanbul da sadece 6 tane ilkokul varken, 1886 ya kadar 44 yeni ilkokul kurulmuş görünüyor istatistiklerde 1892-1893 istatistiklerinde ise 3.057 yeni usulde kurulmuş okul bulunuyordu; oysa 1877'de bu rakam taş çatlasın 200'ü geçmiyordu. 1905-1906 öğretim yılında ise bu rakam 3 kat yükselerek 9.347'ye çıktığını görüyoruz. Bu durumda Abdülhamid devrinde yılda ortalama 400 yeni ilkokul açılmıştır ki bu, gerçekten o zamana göre bir rekordur.
Sayfa 232Kitabı okudu
Sezai Karakoç'un dediği gibi, "Sen kaç köşeli yıldızsın" Sultanım? Hangi köşene koşsak dizlerimiz dermansız. Meded!
Sayfa 149
Ah bu İngilizler! Ne sinsi bir millet bunlar!
Sayfa 24