İlk delilim, ihtilalin o sıcak günlerinde, Meşrutiyet'in ilanının hemen ardından Adalet Bakanlığı'na getirilecek olan Macedonia Risorta Locası üyelerinden Manyasizade Refik Bey'in İngiliz gazetesi The Morning Post'a verdiği demeçtir. Demecinde İttihatçıların İtalyan Masonluğu'ndan "manevi destek" gördüklerini doğrulayan Manyasizade Refik Bey, Macedonia Risorta ve Labor et Lux localarının kendilerine "büyük hizmetler" verdiğini ve barınma imkânı sağladığını gayet soğukkanlı bir şekilde anlatmış ve sözlerine şöyle devam etmiştir: Orada Masonlar olarak toplanıyorduk, çoğumuz da Masonduk, fakat aslında örgütlenmek için toplanıyorduk. Bunun yanı sıra yoldaşlarımızın büyük bir bölümünü, üyelerini ince eleyip sık dokuyarak seçmeleri nedeniyle Cemiyetimiz için bir elek işlevi gören bu localardan seçtik... Ayrıca bu localar, ihtiyaç halinde İtalyan Sefaretinden müdahale teminatı almış olan İtalyan Grand Orienti'ne bağlıydı
Demek ki neymiş?
1) Localarda İttihatçılar, Mason olarak toplanıyorlarmış:
2) Yoldaşlarının büyük bir bölümünü Masonlar arasından seçiyorlarmış:
3) Çünkü Masonlar cemiyete adam seçmekte ustaymış;
4) Ayrıca Abdülhamid herhangi bir şekilde olaylara müdahale etmek isterse İtalyan Elçiliği'nden güvence almışlarmış
Mustafa Armağan'ın kaleminden olan "Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı" olan bu kitap 3 seriden oluşmakta. Şu an sizinle paylaştığım ise serinin ilk kitabı. Beş bölümden ve birçok başlıktan oluşan bu kitapta yazarımız Sultan II. Abdülhamid Han hakkında merak edilen birçok konuya değinmekte.Benimde uzun süredir okumak istediğim fakat bir türlü okuyamadığım bir kitaptı. Nihayet nasip oldu, iyiki de oldu. Beklentilerimin çok çok üstünde bir kitaptı. Sadece bilgi yönünden değil, özellikle anlatım tarzı yönünden çok severek okuduğum bir kitap oldu.
33 sene Osmanlı İmparatorluğuna yön veren, Osmanlı'nın son büyük padişahı Sultan II. Abdülhamid Han'ı tanımak, anlamak ve yanlış bilinen birçok bilgiyi gözden geçirmek adına okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Tarihseverlere tavsiyemdir.
Keyifli okumalar dilerim.
Baylar, biz hakikatı arıyoruz. Siz ise tarihten silah yontma derdindesiniz. Lakin biraz dikkat edin, ellerinizle yonttuğunuz silahlar bir gün kendi başınıza savrulmasın! Ezeli kaidedir zira: "Kılıçla gelen, kılıçla gider."