Sultan Murat ın doksan üç günlük saltanatı böylece sona eriyor ve Abdülhamit.in otuzüç yıl sürecek olan istibdat dönemi başlamış oluyordu.
Sayfa 96 - Remzi KitapeviKitabı okudu
437 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
"Aman Yarabbi! Bir insan kendi memleketinde kıstırılmış bir vahşi hayvana benzer mi?" Abdülhamit Han'ın vezirlerinden Selim Paşa'nın oğlu Kâmil Bey kendini yetiştirmiş, Avrupalarda gezmiş, büyük bir mirasa konmuştur fakat Birinci Dünya Savaşı sonrası bütün malları yitirilmiş, parasını kaybetmiş, hayatında görmediği bir
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201910.4k okunma
Reklam
320 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 30 days
Nihad Sami Banarlı'nın kaleme aldığı Türkçenin Sırları, Atatürk'ün Dil Devrimi'ni konu alan bir kitap. Dil Devrimi'nin çıkış noktası, yapılan yanlışlar, dilde tasfiyecilikte aşırıya gidenler, dilin çıkmaza girmesi, yeniden tabii yola dönülmesi konuları etrafında eleştirel bir üslupla yazılmış bilgilendirici bir kitap. Fakat
Türkçenin Sırları
Türkçenin SırlarıNihad Sâmi Banarlı · Kubbealtı Neşriyatı · 20222,555 okunma
640 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 17 days
Kitaba ilk başladığınızda sizi karşılayan karakter sayısının fazla olması hasebiyle kafanız biraz karışsada ilerleyen sayfalarda hepsini toparlayıp oturtuyorsunuz. Karakterlerin her biri ile dönemin bir çok özelliğini ilmek ilmek işleyen Mithat Cemal’in bu romanında İstanbul’a ait üç dönemi müşahede ediyoruz. İstibdat dönemi diye isimlendirilen Abdülhamit dönemi, ittihat ve terakki dönemi ve 1. Cihan Harbi akabindeki mütareke dönemi ile ingiliz işgali…Bu dönemler arasındaki geçişlerde karakterlerin nasıl evrildiklerini ve bu dönüşüm sürecinin ustaca ifadesini görmek keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Kısaca karakter zenginliği ve Mithat Cemal’in muazzam tasvir kabiliyeti ile Osmanlı’nın son 50 yılına bir lahza ışık tutan kıymetli bir roman.
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Everest Yayınları · 20232,479 okunma
Bugün Türkiye'yi yönetenler, kemalizm konusunda ciddi bir sorunla karşılaşıyorlar. Artık, Türkiye sınırları, Türkiye'nin büyük işletmelerine yetmiyor. Türkiye dışarda iş alıyor ve sürekli ihracat yapmak zorunda kalıyor. Bu, ''yurtta sulh cihanda sulh" diyerek olmaz. Bu Misak-ı Milli diyerek olmuyor. Türkiye'nin emperyalist planlar yapması dönemi başlamış görünüyor. Böyle bir dönemde, ufku Abdülhamit'ten de, Enver'den de daha sınırlı bir Mustafa Kemal yetersiz kalıyor.
Fransız Devrimi, hemen hemen tüm dünyada olduğu gibi, Osmanlı aydınları üzerinde de etki yapmıştır. Genç Osmanlılar adındaki aydınlar Osmanlı'nın çöküşten kurtulması için yenilikçi fikirlerin bir an önce hayata geçirilmesi düşüncesindedirler. Bu düşünce, Osmanlı monarşisi karşısında yeni fikirlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Mesela o dönemde Namık Kemal'in vatanperverlik ve kahramanlık duygularını işleyen ve gerçek adı "Vatan" olan ancak, yasak ve sansür nedeniyle "Vatan Yahut Silistre" adlı eseri, 1 Nisan 1873'de Gedikpaşa Tiyatrosu'nda sahnelenmesinden sonra izleyicilerin heyecana gelerek başlattıkları gösteri ve olaylar; yazarın tutuklanarak Magusa'ya sürülmesine sebep olmuştur. Geç de olsa Aydınlanma döneminin Osmanlı'da yarattığı bu etkiler sonucunda Sultan Abdülhamit, Türk tarihinin ilk anayasası özelliğini taşıyan 1876 Kanun-i Esasi'yi ve Birinci Meşrutiyet'i ilan etmek zorunda kalmıştır. Bu dönemde Osmanlı aydınları Cumhuriyet fikrini konuşulabilir ve tartışılabilir bulduysa da, bu kadarıyla kalmıştır. Genç bir Osmanlı subayı olarak bu dönemi incelemek, iyi tahlil etmek ve doğru çıkarımda bulunarak sonuca ulaşmak Mustafa Kemal'le olmuştur.
Sayfa 93
Reklam
528 öğeden 511 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.