Hicretten sonra Abdurrahman b.avf kendi işini kurup hemen evlenebiliyor
...Sa’d döndü, Abdurrahman çarşıda kaldı ve başladı hamallık etmeye… Mekke’nin soylu tüccarı şimdi Medine’de sırtında sepetler taşıyor, hurma sandıkları yükleniyor, tüccarların yükünü kaldırıp indiriyordu. O gün akşama kadar çalışmış ve birkaç dirhem kazanmıştı. Ertesi gün sabahın erken saatinde yine pazarda, yine sırtında ipi ile iş kovalamıştı.
Müslüman safları arasında şiddetli bir sarsıntı olmuş, aralarında panik baş göstermişti. İçlerinden birçoğu kaybolmuştu. Nereye gittikleri bilinmiyordu. Onlar bu durumdayken: "Muhammed öldürüldü!" diye bağıran birinin sesini duydular. Geride kalan umutları da kaybolmuştu. Bir kısmı savaştan elini çekmiş, silahını bırakmıştı. Bir kısmı da münafıkların reisi Abdullah b. Übeyy ile görüşüp Ebu Süfyan'dan kendileri için eman-teminat almasını istemeyi düşünüyordu. Bu grup silahlarını bırakıp Enes b. Nadr'ın yanına gelmişti. Enes: -"Neyi bekliyorsunuz?" diye sordu. Onlar da: "Resûlullah (s.a.) öldürülmüş!" dediler. Enes b. Nadr:. -"Ondan sonra yaşayıp da ne yapacaksınız? Kalkın, Resûlullah'ın (s.a.) uğrunda can verdiği dava yolunda siz de canınızı verin." Sonra da şöyle dedi: "Allahım! Bun ların -yani müminlerin- yaptıklarından sana sığınırım. Allahım şunların -yani müşriklerin- yaptıklarından sana sığınırım." Enes b. Nadr bundan sonra ilerledi. Sa'd b. Muaz'la karşılaştı. Sa'd, Enes'e: -"Nereye ya Eba Ömer?" dedi. Enes: - "Cennetin kokusu ne güzel ya Sa'd! Uhud'un ardında Cennet kokusunu duyuyorum." dedi. Sonra Kureyşlilerle çarpıştı. Nihayet şehit oldu. (Paramparça olmuştu). Hiçbir yerinden tanınmayacak haldeydi. Onu savaştan sonra ancak kız kardeşi parmaklarından tanıyabilmişti. Enes b. Nadr mızrak, kılıç ve ok yarası alarak 80 küsur yerinden yaralanmıştı.
Sayfa 267Kitabı okudu
Reklam
Mu'tezile, Mürcie gibi bid'at mezheplerin yaygın olduğu Irak coğrafyasında o dönemlerde kimin ne dediğinin herkes tarafından aynı netlikte anlaşılmadığını görmek şaşırtici değildir. Şu olay sadece bir örnektir: Abdullah b. el-Mübârek, İmam el-Evzâ'înin yanındayken o, “Ebû Hanîfe denen şu bid'atçıyı tanıyor musun?" diye sormuş, İbnu'l-Mübârek bir şey demeden oradan ayrılmış. O gece kaldığı yerde Imam Ebû Hanife'nin çözümlerinden derlediği küçük bir risale hazırlamış ve ertesi gün Imam el-Evzâi'ye götürüp göstermiş. O, risaleyi okudukça beğenisi artmış ve sonunda, "Meselelerin sonunda adını yazdığın şu en-Nu'man kim?" diye sormuş. O da "İşte o, senin dün “ bid'atçı" dediğin Ebû Hanife'dir." cevabını verince İmam el-Evzâ'î, "Ondan istifâde etmeye bak. O sağlam görüşlü birisiymiş" diye mukabele etmiş.
Sayfa 101Kitabı okudu
590 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
O kadar güzel ve etkileyici bir dille anlatılmış ki Efendimiz (s.a.v) gözyaşları içinde okuyorsunuz neredeyse her satırı. Etkisinden çıkmak münkün değil kesinlikle başucu kitaplarımdan oldu. Canım Peygamberim (s.a.v) ben Sen'in yanına gelince Sen'i seyretmekten başka hiçbir şey yapamam. Mübarek ayaklarının bastığı yerlerde durmanın heyecanıyla
Bülbülün Kırk Şarkısı
Bülbülün Kırk Şarkısıİskender Pala · Kapı Yayınları · 202010.4k okunma
ŞEYHU'L EKBER A. MUHYİDDİN İBN-İ ARABÎ HAZRETLERİNİN KISACA HAYATI, GÖRÜŞLERİ ve ESERLERİ İsimleri, Soyu: H.560-638/M. 1164-1240 yılları arasında yaşamış olan Cenab-ı Şeyh'in bilinen yüce isimleri; Ebu-bekir Muhyiddin İbn. Muhammed bi Ali bin al-arabî at-Taî al Hatemî, İbn-u Süraka, Kibriti Ahmer, Rehberi Âlem, Kutbu'l-Ârifin, Şeyhu'l
Bugünler Olsa Gerek!
İbn-i Abbas (ra) şöyle dedi; Şüphesiz insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki o zaman onlardan her birinin hedefi midesi ve dini de he’vâsı olacaktır. (Abdullah b. Mübarek k. Zühd. 148/613)
Reklam
BİNGO buna benden başkası cesaret edemez
NUR RİSALELERİ’NE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM (RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ) ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne.... Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
Ebû Hureyre (radıyallahu) anh diyor ki: Suffe ehlinden yetmiş kadarını, üzerilerinde sadece bir parça elbise olduğu halde namaz kılarlarken gördüm. Kimisinin elbisesi dizlerine kadar uzanırken, kimisinin ki biraz daha aşağı sarkıyordu. Onlardan biri ruku'a eğildiği vakit, avret mahalli açılır endişesiyle elbisesini tutardı.
Rabî’ b. Haysem; Mü’minin gaib olup beklediği şeylerden en hayırlısı ölümdür.
Sayfa 68 - Ahmed, ez-Zühd 338 ve Hilyetu’l Evliya 2/114Kitabı okudu
1,000 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.