Abdurrahman b. Ebî Leyla şöyle der:' Nebi sallallahu aleyhi ve sellemin şu mescitte 120 sahabesine yetiştim de onlardan hiç birisi hadis nakletmek istemez ve yanındaki arkadaşının bunu yapmasını temenni ederdi. Onlar bir fetva vermez, bunu kardeşinin yapmasını isterdi."
Sayfa 29Kitabı okudu
İhlas ve Niyet Babı
Hasan El-Basri şöyle demiştir: "Eğer sen dilersen diliyle nutku apaçık ve keskin, kalbi ve ameli ise ölü bir kişiyi görebilirsin. Sen onu kendinden daha iyi görüp tanırsın. Bedenler görürsün de kalpler göremezsin. Sesler işitirsin de samimilik duyamazsın. Onlar dilleri en verimli, kalpleri ise en verimsiz olanlardır."
Sayfa 53
Vuheyb'den: Bir adam Vehb b. Münebbih'e geldi ve şöyle dedi "Muhakkak ki insanlar düşecekleri şeye düştüler ve bende kendi kendime 'onlarla oturup kalkmayacağım' dedim."Bunun üzerine Vehb şöyle dedi:" Böyle yapma. İnsanlar senden,sende insanlardan ayrılamazsın. Onların sana işleri düşer, senin de onlara işin düşer. Fakat sen onların arasında işiten bir sağır,gören bir kör ve konuşabilen ancak susan biri ol."
İbn Ebi'd Dünya, Mudârâtu'n Nâs 30.
Kölenin hakkı ve idaresi, 346.
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Köle, senin kardeşindir. Eğer aciz (yada zorda) kalırsa, onu razı olduğu kimseye götür ki, ona sahip çıksın. Eğer (böylr biri) yoksa (o kimse) kölesini satsın. Sizler, Allah'ın yaratmış olduğu mahlukata eziyet etmeyiniz."
Sayfa 189Kitabı okudu
Abdullah b. Mübarek (k.s) demiştir ki: "Dinin edeblerini hafife alan kimse, sünnetlerden mahrum kalmakla cezalanır.
Sünnetlerde tenbellik eden kimse farzlardan mahrum kalmakla cezalanır.
Farzları da tenbellik edip gevşek davranan kimse de marifetten mahrum kalmakla cezalanır."(Avârifü'l-Maârif)
Sayfa 19Kitabı okudu
Zühd nedir?
İmam Ahmed ise zühd hakkında şöyle der: "Dünyaya karşı zühd, onun gelmesiyle sevinmemek, dönüp gitmesiyle de üzülmemektir." Ona yanında bin dinar olan bir adamın zahid olup olamayacağı sorulunca şöyle dedi: "Olur. Bir şartla ki, eğer o artarsa sevinmeyecek, eksilirse de üzülmeyecektir."
Sayfa 5
Hz. Peygamber"i görmüş, onunla uzun süre birlikte yaşamış pek çok sahâbî onun fizikî özellikleri, kişiliği ve mîzacı hakkında sonraki nesillere birçok mâlûmat bırakmışlardır. Ancak bu sahâbîlerden birisi var ki, Efendimizin kişiliğini ve dış görünümünü, onu ilk görüşünün akabinde veciz bir biçimde anlatmıştır. Asıl adı Âtike bnt. Hâlid olan
Sayfa 220Kitabı okudu
Allah Azze ve Celle'nin Taatine Teşvik Bâbı
Ömer bin Abdülaziz, Yezid bin Abdülmelik'e bir mektup yazıp ona şöyle demiştir: "Gaflet anında ölüm baygınlığına düşmekten sakın! Sana bu esnada 'sürçmüştü' denmez ve sen bundan da dönemezsin. Geriye bıraktığın kimseler geriye bıraktıklarınla seni methetmez ve önüne geçtiğin kimseler de meşgul olduğun şeyden dolayı seni mazur görmez, vesselam."
Sayfa 23
Habîb b. Hacer el-Kaysî demiştir:
"Vaktiyle şöyle denirdi:
İlmin süslendiği iman ne kadar güzeldir! Amelin süslendiği ilim ne kadar güzeldir! Yumuşaklıgın süslendiği amel ne güzelidir! Hilmin ilimle olan birlikteliği kadar güzel hiç-bir şey yoktur. "1189
Kitabu-z Zühd Abdullah Bin Mübarek
|Sayfa: 303/1189 Dârimi 576.|
“Dünya müminin hapishanesidir. Hapishanedeki en değerli iş, sabırlı olmak ve öfkeyi yutmaktır.”
Abdullah b. Mubarek (rah.)