Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Abdullah b. Revâha arkadaşına: "Gel de bir saat iman edelim." dedi. Arkadaşı: "Niye biz mü'min değil miyiz?" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Abdullah b. Revâha şu cevabı verdi: "Evet mü'miniz elhamdüllilah. Ama gel Allah'ı zikredelim/analım ki imanımız artsın!
Sayfa 407
Abdullah b. Revâha
Abdullah b. Revâha; Bedir, Uhud, Hendek, Hudeybiye ve Hayber gibi tüm büyük savaşlara katılmış ve İslâm'ın zaferi için var gücüyle çarpışmıştı. "Ey nefis! Ancak öldürülerek ölürsün." sözünü adeta vird edinmişti... Müşriklere karşı da şu şiiri okuyordu: Ey kafirler! Onun yolundan çekilin! Zira onun yolu tümüyle hayırdır...
Reklam
"Maksadı imanı bir saate sıkıştırmak değil,imanı ziyadeleştirmek"
Abdullah b.Revaha arkadaşına : "Gel de bir saat iman edelim" dedi.Arkadaşı : "Niye biz mümin değil miyiz?" diye karşılık verdi.Bunun üzerine Abdullah b.Revaha şu cevabı verdi :"Evet müminiz elhamdulillah.Ama gel Allah'ı zikredelim ki/analım ki imanımız artsın!"
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi
En Güzel Örneğin En Güzel Örnekleri Sahabe İklimi
İlim yolcusu

İlim yolcusu

@Kitapdakal
·
28 Nisan 06:34
Bu çağrıya kulak ver
Abdullah b. Revaha (ra) arkadaşlarına ara ara şöyle der: "Gelin bir saat oturup iman edelim!" Yani imanlarımızı yenileyelim/tefekkür edelim
Şiir
''Aramızda Allah'ın elçisi var, okur Kitab'ını Ufuktan parlayan bir iyilik belirdiğinde Körlükten sonra bize doğru yolu gösterdi Kalbimiz söylediklerinin olacağına kesin inanmakta Müşrikler yataklarında yata yata sıkılırken O, gecesini yanları yataktan uzakta geçirir.'' [ Abdullah b. Revâha ]
Bu çağrıya kulak ver
Abdullah b. Revaha (ra) arkadaşlarına ara ara şöyle der: "Gelin bir saat oturup iman edelim!" Yani imanlarımızı yenileyelim/tefekkür edelim
''Allah Resûlü okuyor Allah'ın Kitabı'nı aramızda Şafak söktüğü, tan yeri ağardığı sırada Doğru yolu gösterdi bize körlükten sonra Kalplerimiz onun söylediği her şeye inanmıştır doğru olduğuna O geceleri geçirir yatağından uzakta Müşriklere ağırlık çöktüğü zaman yataklarda.'' Abdullah b. Revâha
Reklam
Birlik Kuvvettir
• Peygamber (s.a.v) Haris b. Umeyre el- Esediye'yi elçi olarak Şam'a, Rum Kayserine göndermişti. Ancak Mute'de durduruldu ve Şurahbil b. Amr Gassani'ye götürüldü. Şurahbil, Şam valisiydi ve Haris b. Umeyre el-Esediye'yi öldürdü. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) Zeyd, Cafer ve Abdullah b. Revaha komutasında bir orduyu yüz bin kişilik Rum ve Gassani ordusunun üzerine, Mute'ye gönderdi. Tüm bunların hepsi öldürülen tek bir Müslüman içindi.
Sayfa 127Kitabı okudu
Arzuladığı veriliyor Abdullah b. Revâha'ya. Çünkü o, Peygamber'i neyi işaret ederse onu yapıyor. Hani bir gün yetişmeye çalışırken cuma namazına, daha camiye varmadan Hz. Peygamber'in, "Oturun" buyruğunu duyup oturuvermişti yolda. Ah, nasıl da tebessüm etmişti Allah'ın Elçisi duyduğunda bu masum hâli. Hoşnut olup dua etmişti ona, "Allah itaatini artırsın!" diyerek.
Sayfa 137Kitabı okudu
Ordu yola çıktığında Abdullah b. Revâha'nın ağ- ladığı görülüyor. "Niçin ağlıyorsun!" diye soruyorlar ona. "Yemin ederim, dünyaya karşı bir damla sevgim yok. Sizin de yok biliyorum. Fakat Resûlullah'tan şu ayeti dinlemiştim: 'Sizden cehenneme uğramayacak yoktur. Bu Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür. 'İşte bu yüzden mutlaka cehenneme gireceğimi düşündüm. Doğrusu girdikten sonra çıkıp çıkamayacağım da belli değil." Bu sözleri söyledikten sonra şiir okumaya başlıyor Revâha: Oysa ben Rahman' dan mağfiret istiyorum Bir de ta yüreğe işleyen dehşetli bir yara...
Sayfa 136Kitabı okudu
Mûte Şehitleri
Zeyd b. Hârise Cafer b. Ebî Tâlib Abdullah b. Revâha Mes'ud b. el-Esved Vehb b. Sa'd Sürâka b. Amr Hâris b. Nu'man Ubâde (Abbâd) b. Kays Ebû Kuleyb b. Amr Câbir b. Amr Amr b. Sa'd Amir b. Sa'd (Rıdvanüllâhi teâlâ aleyhim ecmaîn)
Reklam
“Madem ölüm bir kez gelecek, o da neden Allah için olmasın?” Abdullah b. Revaha
Sayfa 457Kitabı okudu
“Biz düşmana karşı sayıyla değil, ancak Allah‘ın ihsan ettiği imanla savaşabiliriz. Önünüzde iki güzelden biri var: Şehadet ve zafer!” Abdullah b. Revâha
• Müslüman bir kadın bir gün alışveriş yapmak için beni ( Resulullah'ı ) Kaynuka Yahudilerinden bir kuyumcuya gitti ve oturdu. Orada birkaç tane de Yahudi oturuyordu. Müslüman kadın örtülü olduğu için o Yahudiler onu ayıpladılar ve kadının başörtüsünü açmasını istediler; ancak kadın bunu kabul etmedi. O anda Yahudi biri kadının çarşafını bir yere sıkıştırdı ve kadın kalktığında çarşafı düştü ve bağırdı. Bunu duyan Müslümanlardan biri o Yahudi'nin üzerine atıldı ve onu döverek öldürdü. Yahudiler de kalktı o Müslüman erkeği öldürdüler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) kadının iffetini korumak ve öldürülen Müslüman'ın intikamını almak için o Yahudilere savaş açtı ve onları Medine'den sürdü. • Peygamber (s.a.v) Haris b. Umeyre el- Esediye'yi elçi olarak Şam'a, Rum Kayserine göndermişti. Ancak Mute'de durduruldu ve Şurahbil b. Amr Gassani'ye götürüldü. Şurah- bil, Şam valisiydi ve Haris b. Umeyre el-Esediye'yi öldürdü. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v) Zeyd, Cafer ve Abdullah b. Revaha komutasında bir orduyu yüz bin kişilik Rum ve Gassani ordusunun üzerine, Mute'ye gönderdi. Tüm bunların hepsi öldürülen tek bir Müslüman içindi.
Sayfa 120Kitabı okudu
"Sizi şahit tutuyorum, ben onları bağışladım."
İbn Abbâs (r.anh) anlatıyor: Bir gün Allah Resûlü, arkadaşlarına öğüt vermekte olan Abdullah b. Revâha'nın (r.anh) yanından geçerken onlara şöyle dedi: "Sizler, Allah'ın sizinle birlikte sabretmemi emrettiği bir cemaatsiniz." Sözlerini şöyle sürdürdü: "İyi dinleyiniz! Siz burada kaç kişi oturuyorsanız, sizin bu sayınız kadar melek de sizinle birlikte oturuyor. Siz Allah'ı tesbih ettiğinizde onlar da tesbih ederler; siz Allah'a hamdettiğinizde onlar da hamdederler; siz Allah'ı tazim ettiğiniz zaman onlar da Allah'u Ekber diyerek O'nu tazim ederler. Sonra, Yüce Allah'ın huzuruna çıkarlar. Allah, kullarının ne yaptığını meleklerden çok daha iyi bildiği hâlde melekler: 'Ey Rabbimiz! Kulların seni tesbih ettiler, biz de tesbih ettik. Allahu ekber dediler, biz de dedik. Sana hamdler sundular, biz de sana hamdettik.' derler. Rabbimiz de: 'Ey Meleklerim! Sizi şahit tutuyorum, ben onları bağışladım.' buyurur. Melekler: 'Fakat onların içinde çok günahkâr falan ve filân da vardı.' derler. Allah: "Onlar öyle bir cemaattir ki, onlarla birlikte oturan kimse bedbaht olmaz!" buyurur.”
Sayfa 324Kitabı okudu
232 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.