"Abdullah'ın yüzünü zor tanıdık. Parmaklarında ise siyah bir şeyler vardı." "Yenge, şüphelendiğine göre... Reis'ten parmak izi alınmış." "Nasıl olur? Ölüden parmak izi alınır mı hiç?" "Dün gece polis üniformalı tipler morga girip, bizimkilere senin onları çağırttığını söylemişler. O sırada parmak izi alınmış." "Kısacası eşimin ruhunu daha çok rahatsız edecekler desene..." Sanki annem, ileride Susurluk davalarıyla babamın ardından üstüne atılmaya gayret edilen faili meçhul cinayetleri sezmiş görünüyordu.
Abdullah Çatlı ya da Reis, bütün bu kafa karıştırıcı olayların ortasında olmasına rağmen kendisini yönlendirmek isteyenleri ve olayları keşfedebilmiş nadir kişilerden biriydi. Çatlı'nın diğer Türk asıllı kişiler gibi arkasında büyük güçleri yoktu. O bir Türkmen Beyi idi; yabancı manevralara tahammül edemeyecek kadar ve soyunu sevecek kadar Türk'tü! O'nun gerisinde sağlam bir kitle hareketi vardı sadece. Bu nedenle Reis'in sözlerinde görüleceği üzerine, kendisi onca kalabalığın arasında yalnızdı.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
462 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Bu kitabı hep merak etmiştim, Mutlaka okumam gerekiyordu ama babamın olduğu için kendisi kitaplarına kıyamadığı için vermemişti bende ondan habersiz aldım( çaldım;) ) yine gizlice kitaplarının arasına koyarım elbet. Kitap tek kelime ile olağan üstü, Reis'in acılarla dolu hayat hikayesi kızı Gökçen Çatlı'nın kaleme aldığı ve hiç bitmesin istediğim kitaptı ne yazık ki her güzel şey gibi bu da bitti. Dürüstlügü, mertliği, gözü pek, korkusuz, dostlarına sadık olan milliyetçi kişiliğe sahip Reis yani Abdullah Çatlı. Yıllarca üzerine atılan iftiralar yüzünden katil damgası yiyen 7 TİP'li olayı üzerine atılması sonucunda mahkum edilmek istenen idama kadar gitmesi sebebiyle Türkiye'den yurt dışına firar etmek zorunda kalan ve orada da üzerine atılan uyuşturucu suçundan 7 yıl hapis yatmakta. Her acıyı yaşayan ama asla davasından vazgeçmeyen Reis, hapis yattığı İsviçre'den firar eder ve ülkesine döner. Yıllar sonra bir suikastte yani Susurluk katliamı verilen kazada öldürülür, ama bilinsin ki, Kahramanlar asla ölmez. Reis hâlâ yaşıyor ve kalbimizde yaşayacak. Bu arada, Abdullah Çatlı baya yakışıklı adammış, karizmatik kara kaşlı kara gözlü yiğit bir adam;) Bunu söylemesem olmazdı:) Ruhu şad, mekanın cennet olsun Reis Allah rahmet eylesin, Nurlar içinde uyu
Babam Çatlı
Babam ÇatlıGökçen Çatlı · Timaş Yayınları · 20001,055 okunma
"Hiçbir şey bana vatanım kadar güzel görünmedi." Reis Abdullah Çatlı🇹🇷
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Tarih Kahramanları yazmaz, Kahramanlar tarih yazar!"
Yüreğinde bir damla olsun Türklük sevgisi taşıyan her insanın okuması gereken bir eser olan
Reisim Çatlı
Reisim Çatlı
kitabı, Abdullah Çatlı'nın hayatını roman şeklinde anlatan bir kitaptır. Abdullah Çatlı kimdir? Abdullah Çatlı Ankara ocak başkanlığı yapmış ve unutulmaz ünvanını almıştı."Çatlı Reis..." 12 Eylül 1980 darbe girişimi öncesi Ülkücü
Reisim Çatlı
Reisim ÇatlıAhmet Haldun Terzioğlu · Kripto Basın Yayın · 2015204 okunma
üç kişi abdullah çatlı, ibrahim çiftçi ve haluk kırcı idi.
9 ekim 1 978 gecesi silahlı üç kişi hacettepe üniversitesi'nden iki öğrencinin kaldığı eve doğru yürüdü. ancak evde o akşam serdar alten, hürcan gürses, efraim ezgin, latif can, asman nuri uzunlar, faruk ersan ve salih gevenci adlı öğrenciler de bulunuyordu. haluk kırcı, ankara sıkıyönetim savcılığı'na verdiği ifadede şöyle anlatıyor: "kapıyı çaldık kapı açılır açılmaz içeri girdik hepsini yere yatırdık. ne yapacağımız konusunda talimat almak için abdullah'a (çatlı) birini gönderdik. abdullah eter ve pamuk göndermiş, 'hepsini teker teker bayıltıp öldürelim' demiş. dışarı çıkıp arabada bekleyen abdullah'la konuştum. 'evde öldürmek zor olacak ikişer ikişer götürüp öldürelim' dedim. 'olur' dedi. iki kişiyi büyük reis'in arabasına bindirip eski­ şehir yoluna götürdük. müsait bir yer bulup ikisini de yere yatırıp kafalarına ateş ettik. geri döndük. böyle zor olacağını anlayınca, abdullah, 'tek tek boğalım bunları' dedi. bir tanesini zorla boğdum. diğer dördünü bu şekilde öldürmek zor olacaktı. arkadaşları gönderdim sonra da sedirin üzerinde bulunan dört kişiye yakın mesafeden ateş ederek mermilerin hepsini bo­şalttım. silahı da götürüp abdullah'a verdim." yerde yatan dört devrimciden biri serdar alten can çekişiyordu. ölmeden önce alınan ifadesinde, arkadaşlarını öldü­renlerin mhp yanlısı faşist kişiler olduğunu söyledi.bu üç kişi abdullah çatlı, ibrahim çiftçi ve haluk kırcı idi.
Reklam
180 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.