... Dilinden düşürmediği bir dua var Abdullah b. Ömer'in: " Allah'ım! Beni bugün dağıtacağın her hayırdan, indireceğin her hidâyet nurundan, yazacağın her rahmetten, vereceğin her rızıktan, defedeceğin her zarardan, kaldıracağın her beladan ve önleyeceğin her fitneden en fazla nasiplenen kullarından eyle!"
Sayfa 89 - Siyer Yayınları
Birinci Arap İsrail savaşında yaşananlar
Dört bir taraftan Filistin'e giren Arap birlikleri eksiklerine rağmen ilk başlarda önemli ilerlemeler sağlarlar. Ama liderlerin isteksizliği kısa sürede kendini gösterir. Siyonistlerin en fazla çekindikleri Glup Paşa komutasındaki Arap lejyonunun çatışmalara müdahil olmak istemeyişi Kudüs'ün savunmasını tehlikeye sokar. Yeni şehir diye tabir edilen bölgedeki tüm Arap mahalleleri Siyonistlerin eline geçer. Arap lejyonunun şehre girmemesi durumunda Kudüs'ün tamamını düşmesi an meselesidir. Böyle bir sonucu düşünmek dahi istemeyen; Arap Birliği Genel Sekreteri Abdurrahman Azzam Paşa; toplantıya katılan tüm yöneticilerin gözleri önünde Irak Kral naibi ve Abdullah'ın yeğeni Prens Abdullah'a dönerek "Eğer Kudüs düşerse, dar ağacında sallanma pahasına bütün dünyaya Haşimilerin hain olduklarını açıklarım" demekten kendini alamaz.
Sayfa 181 - Yeni Şafak
Reklam
6.cilt
1347. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallâhu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Cihada çıkan bir birlik veya seriyye savaşır, ganimet alır ve ölümden kurtulursa, ecirlerinin üçde ikisini önceden peşinen almış olurlar. Bir birlik veya seriyye cihada çıkar, ganimet elde edemez, şehit olur veya yaralı dönerlerse onların ecirleri ahirette tam olarak verilir." Müslim, İmâre 154. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 12; Nesâî, Cihâd 15; İbni Mâce, Cihâd 13. Cihadda aslolan şehit olmak veya ganimet almak değildir. Şehitlik çok üstün ve faziletli bir makam ise de, şehit olacağım diye savaşta bir tedbirsizlik içinde olunamaz. Hayatta kalmaya çalışmak ve sağlıklı olarak yaşamak üzerimize düşen en önemli görevdir. Aynı şekilde ganimet alma hırsına kapılarak cephede kendileriyle savaşılanlara karşı haksız ve adaletsiz davranışlarda da bulunulmaz.
Biz İslam'ın evlatları menkıbeleri uyumak için dinlemeyiz, uyanmak için dinleriz.
Sayfa 115 - Siyer yayınları
Ey İslâm davetçileri! Ölüm tutkunu olunuz ki size hayat bağışlansın. Sakın emeller sizi aldatmasın, aldatıcılar Allah ile sizleri aldatmasın. Okuduğunuz kitaplar, devam ettiğiniz nafileler, sakın sizi aldatmasın, büyük işlerden yana sizleri rahatlatan, basit işlerle uğraşmaya kalkışmayın. "Siz silahsız olanın kendinizin olmasını istersiniz..." Cihad konusunda hiç kimseye itaat etmeyiniz. Cihada çağırmak konusunda, bir komutanın iznine itibar etmeyiniz. Cihad sizin davetinizin direğidir. Dininizin kalesidir. Şeriatınızın kalkanıdır. Ey İslâm âlimleri! Şu Rabbine dönen nesle komutan olmak için öne geçiniz. Bundan geri dönmeyiniz, dünyaya meyletmeyiniz. Tağutların sofralarından uzak durunuz. Çünkü bu sofralar kalpleri karartır. Kalpleri öldürür. Sizleri bu hayırlı nesilden uzak tutar. Onların kalpleriyle aranızda engel teşkil eder.
Sayfa 19
Reklam
TEVAFUK UĞRUNA İŞLENEN BİD'AT
Selef-i salihin, Kur'an konusunda devamlı takva üzere hareket etmiş, bu konudaki her yeni yaklaşımı çekince ile değerlendirmiş, ihtiyatla karşılamışlardır. Öyle ki, bu endişe, hayırlı ve ümmete faydalı işlerde dahi onlardan ayrılmamıştır. Vahiy kâtiplerinden biri olan Zeyd b. Sabit el-Ensari (ra) şöyle demiştir: "Ebu Bekir, Yemame
Sayfa 79 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Dilinden düşürmediği bir dua var Abdullah b. Ömer'in: "Allah'ım! Beni bugün dağıtacağın her hayırdan, indireceğin her hidayet nurundan, yazacağın her rahmetten, vereceğin her rızıktan, defedeceğin her zarardan, kaldıracağın her beladan ve önleyeceğin her fitneden en fazla nasiplenen kullarından eyle!"
Peygamberimiz (s.a.v.)'in Hz. Hatice'den ikisi erkek, dördü kız olmak üzere sırasıyla Kaasım, Zeyneb, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fâtıma ve Abdullah adlarında altı çocuğu oldu.
Reklam
Sizden her kim Rabbi ile konuşmak/dertleşmek isterse hemen Kur’ân okusun. | Hadis-i Şerif
Teslimiyet, Müslüman'ın hayatında olmazsa olmaz bir vasıftır.
Kadın Korsanlar
Lâtif cinsten korsanlardan söz edilmeyegörsün, korsan kılı­ğına girmiş olmalarına karşın ev kadını oldukları bir bakışta anlaşılan hanımların kartondan tuzlu deryalarda tepindik­leri küflenmiş bir müzikal komedinin mahalle tiyatroların­dan birindeki içler acısı sahnelenişi akla gelir hemen. Ama bakmayın siz, gerçek kadın korsanlar da geçmiştir bu
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var