Yarın Anneler Günü.
Annelerimiz başımızın tacı, gözümüzün nurudur. Onlara ne yapsak az kalır, emeklerini ödeyebilmek mümkün değil. Fakat çağımızda tüketim çılgınlığından başka izahı olmayan bu absürt günleri kutlarken çevremizde annesi dar-ı bekaya irtihal etmiş insanların yahut özel çocuklarımızın annelerinin de bulunduğunu unutmayalım. Zaten hayırlı birer evlat olmamızdan başka beklentisi olmayan güzel anacıklarımıza hediye seçimi yaparken içinde bulunduğumuz ekonomik zorlukları da hatırda tutalım ve ellerini ovalayan özel gün fırsatçılarına prim vermeyelim.
Son tahlilde, abartı ve görgüsüzlükten uzak, sevgi dolu, mutlu, sağlıklı, kırgınlıkların son bulduğu, hayırlı bir gün olsun herkes için. Vefat eden annelerimize yüce Allah'tan af ve rahmet diliyorum. Anne adaylarımıza ise huzur ve afiyetler temenni ediyorum.
Daha aydınlık günlerde buluşmak dileğiyle...
Absürt olan özgürleştirmez, bağlar.
Albert CamusKitabı okuyor
Esere geçmeden önce yazar hakkında bilgi vermem gerekirse 
Albert Camus 7 Kasım 1913' te Fransız sömürgesi Cezayir' de doğmuştur. Babası o daha küçükken I. Dünya Savaşı'nda ölmüştür. Annesi, büyükannesi, kardeşleri ve felçli dayısı ile küçük bir evde yoksulluk içinde yaşamıştır. Bu Camus' nün hayatındaki ilk zorlu mücadelesidir.
Bir kilise bahçesinde sevişen iki prestbiryen Hristiyan aşık diye yazabilecek bir Müslümanın haçlı seferleri komutanı aslan yürekli Richardı dinlere karşı saygısızlık yapıyor diye eleştirmesi kadar absürt bir gün, peki yazı?