Ailemdeki Herkes Birini Öldürdü
416 syf.
Kitap ismini ilk gördüğümde heyecanım tavan yapmıştı. Son dönemde hemen hemen bir çok okurun okuduğu ve sıkça karşımıza çıkan bir eser. Bende isminden dolayı işte şimdi sağlam bir polisiye geliyor demiştim ama okurken beynimi yakan, olaylara adapte olmakta zorlandığım ve sonunda nasıl yani dediğim bir kitapla geldim. Kısaca içeriğinden bahsedeyim sizlere.
Ernest bir gece abisinin kapısını çalıp kendisini yardım etmesini istemesiyle olaylar başlıyor. Abisi birini arabayla vuruyor ve bu adamı birlikte gömmeye Ernest'i ikna ediyor. Bir çanta dolusu yani 257.000 $ paranın sahibini birlikte gömüyorlar. Ernest ise bu durumu gidip polise ihbar ediyor ama paradan bahsetmiyor. Abisi Michael ise parayı Ernest'e teslim edip hapse giriyor.
Aradan geçen 3.5 yıl sonra Cunninghamlar aile toplantısı için bir dağ evinde buluşuyorlar ve Michael de hapishaneden çıkıp toplantıya katılıyor. Yalnız bir sorun vardır Michael gelmeden önce bir ceset bulunur ve tüm şüpheler Michael'e kayar.
Michael gerçekten ikinci cinayetini işledi mi?
Karadil lakaplı seri katil acaba kim?
Kitabı anlatan Ernest kimi öldürecek?
Kitap her bölümde aile fertlerini tanıtan ve öldürdüğü kişiler ile ilgili bilgilerle ilerliyor. Konuyu toparlamaya çalışırken biraz kafa karışıklığı yaşatan bir eserdi. Her şeye rağmen okumak güzeldi. Polisiye cinayet türünü sevenlere tavsiye ederim.
@altinkitaplar
bibliyofil okuur
@stevenson_benjamin
Bir Köpeğin Psikolojisi
Bir cinayet, katilin kim olduğunu bilen anlatıcı, bulunamayan o son kanıt... Kitaplarda cinayet görünce katilin kim olduğunu merak etmeye alışmış olabilirsiniz ama 
Stefan Zweig burada farklı bir yol izlemiş. Hikayenin anlatıcısı rolündeki kadın, bir cinayet işlendiğinden ve katilin kim olduğunu bildiğinden söz ediyor, ardından olayları anlatmaya başlıyor...
Zaten kısa olan bu hikayenin içeriğinden bahsedersem neler olup bittiğini az çok tahmin edersiniz, bu yüzden böyle bir şey yapamayacağım ama kitapta neleri beğendiğimden bahsedebilirim sanırım.
Öncelikle kitap beklentimin çok üstündeydi. Bir katilin, bu kadar kısa bir kitapta, bu kadar iyi işlenebileceğine inanmazdım. Hele bir de bu katil bir köpekse. Bu bilgiyi vermekte sakınca görmedim çünkü kitabın amacı size "Acaba katil kim?" dedirtmek değil, köpeğin katile dönüşme sürecini anlatmak. Ve amacına ulaşıyor.
Hayvanların bilinç kazandığı kurgularda, hayvanların tamamen insan gibi olmasına alıştık ve bu türe masal veya fabl diyerek çocuklara göre bir konuymuş gibi düşündük. Neyse ki bazı eserler hayvanlara bilinç kazandırırken onların hayvan içgüdülerini ve bakış açılarını korumayı başarıyor, bizi kendisine hayran bırakırken ne kadar yanıldığımızı da gösteriyor. 
O muydu? da bu eserlerden biri, başka örnek isterseniz 
Vahşetin Çağrısı ve 
Beastars, Vol. 1'ı söyleyebilirim.
Daha fazla uzatmadan bu kitabı kesinlikle önerdiğimi söyleyebilirim. Zweig'de görmeye alıştığımız psikolojik kurguların sınırını aşıp bir köpeği işleyebilmesi ve bunu yaparken diğer kitapları kadar sürükleyebilmesi, Zweig'in ne kadar büyük bir yazar olduğunu kanıtlıyor.
