Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi oradan oraya sürükleniyormuş gibi hissederken acaba haklı mıydım? Çünkü insanın, kendini oradan oraya sürükleniyormuş gibi hissetmesi ona hayatın dışında duruyormuş gibi bir duygu yaşatıyor. ve sen kendi kendine: "Aslında ben yaşamıyorum, Ben hayatın dışında duruyorum. Oysa başkaları yaşıyor, başkaları hayatın ne olduğunu biliyor; sen bunu bilmiyorsun; Çünkü sen oradan oraya sürükleniyorsun. Çünkü sen, kendin için değil, Başkaları için yaşıyorsun. sen hayatın dışında duruyorsun" diye söyleniyorsun.
Sayfa 65 - İz yayıncılılKitabı okudu
"Okuyup anlamak, bilmek gerek. Çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır."
Reklam
Elest bezmi, aslında belki bir bakıma insanın ana yurdudur. Ruhuna beden giydirilince oradan ayrılma zamanı da gelmiş oldu
Elest bezmindeki tasdikini unutan kimse de nankördür.
Kulun, kendini terk etmeden yaradanının sırrıyla temas kurmasının mümkün olmadığını, biz, şimdi, her şey olup bittikten sonra kavrayabiliyoruz.
Çünkü hakikat meşakate katlanmadan ulaşılabilecek bir mesafede olaydı, o zaman insanların birbirinden farkı mi kalırdı ve farkı kalır mıydı?
Reklam
"...Bundan sonra ihtiyaç duyma ve yoksulluk yoktur. Artık ebediyen korku, sefalet, öfke, sıkıntı, değişiklik de söz konusu değildir. Ebediyen nimet sizi kaplamıştır..."
Üstad'ın sineklere yönelttiği sevgiyi, insanlar birbirine yönelttiğinde niçin çok görülüyor?
Kötü olan aşktan mahrumiyettir. Aşk yoksa herhangi bir yere yönelmenin potansiyeli elde bulundurulmuyor demektir.
Ayrılık olmadan kavuşma fiilinin sözünün edilemeyeceği belli bir şey.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.