88 syf.
·
Puan vermedi
Kitap içinden çıkan ve bir Balkan yemeği olan palaçinka tarifi ile kitabı okumaya başladım.En kısa sürede denenecek. Palaçinka kitaba adını veren ilk öykü ve neredeyse kitaptaki her öykü gibi hafif bir hüzünle biten bir öykü. İllüstrasyonlarını da çok sevdiğim kitapta beni en çok etkileyen ayrıntı öykülerin hepsinde ya durumla ya karakterle bir tanışık hissinin olmasıydı. Amcaoğlunun yanına tatile giden adamın orada Şerafettin’le yaşadıklarını anlatan “Ben,Datça,Bir de Şerafettin öyküsünün dupduru olan diline hayran kaldım. Huysuz ve kuralları olan Cevahir Hanım’ın ve sandıkta sakladığı buruşuk gömleğin hikâyesini anlatan öykü ve belli bir yere kadar beni yer yer tebessüm ettiren,kitap içinde beni etkileyen öykülerden biriydi.Bir torun gözünden Cevahir Hanım anlatılırken,onun sakladığı,taşıdığı hatırasına da şahit olunur.Öykü ben de buruk bir tat bıraktı. Ay tutulması hayli acı bir öyküyken ,ütü yapmayı seven Salim’in hikâyesini anlatan Bir Çay Bardağı Hayat sorular sorduran bir öykü oldu. Karasinek öyküsü de kurgusu ve sonu ile kendine hayran bıraktı. Akide şekeri seven,misafir için saklananları yediği zaman ceza olarak iple masaya bağlanan adaşım Mustafa’nın hikâyesini anlayan ,kuralcı bir evin kasvetini hissettiren Bir Avuç Akide Şekeri kitap içindeki özel öykülerden biriydi. Kitabın son öyküsü olan Floyen Tepesi bir emanetin teslimini anlatan kırık dökük bir öyküydü.
Palaçinka
PalaçinkaÖznur Unat · Vacilando Yayınlar · 202244 okunma
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Suç ve Ceza
Öncelikle kitabı bitirdiğiniz zaman yüzünüzde bir tebessüm oluşuyor :) O kadar güzel bağlanmış ki sonu insanın hayatına bakış açısını değiştiriyor.İşlediği suç basit bir suç değil ama hangi nedenle işlediği, suçu işleyenin (bakın suçlu demiyorum çünküüüüü kendisini asla bir suçlu gibi hissetmiyor ve hiç pişman olmuyor) nasıl bir psikoloji içinde olduğu bunlar da önemli.Bizim de bazı hatalarımız olabilir olacak da çok tabiii. O yüzden kitabın sonuna bayııııldıımm. Bana çok iyi geldi.Hafif bi içeriğinden bahsedecek olursam...Raskolnikov çifte cinayet işliyor. Ve bu ölümü bir iyilik gibi düşünüyor. Kötülerin bu dünyadan temizlenmesi gibi bişey... Raskolnikov’un bu eylemi şu soru üzerinde düşünmemizi gerektiriyor. “Hastalık mı suçu doğuruyordu, yoksa suç mu kendi yapısına uygun, hastalığa benzer bir şeyleri geliştiriyordu?”(sayfa 87) Ayrıca kitabı okurken anlayacaksınız ki burası önemli insana en acı veren şey yaptığı hatalar değil kafasının içinde kurduğu, duyduğu, dönüp duran o düşünceler... Asla kurtulamıyor o düşüncelerden.Raskolnikov’un bu konuda cezasını yeterince çektiğini düşünüyorum. Hapishane de yıllarca kalıp vicdanını rahatlatacak olsa bile onu kurtaran şey AŞK oldu :) Dostoyevski’ nin de son cümlesinde dediği gibi bu bir insanın yeni bir hayat bulmasının öyküsüdür. Sizin de kulağınıza küpe olacak bir roman...İyi okumalar dilerim.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Kitap Zamanı Yayınları · 2007161,6bin okunma
Reklam
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kapak Kızı'nda herkesin hakkında konuştuğu Şebnem nihayet sözü alıyor ve müthiş bir kurgunun içinde hayatını anlatıyor. Bu kitapta adı hiç geçmiyor ama. Ayfer Tunç bana göre edebiyatımızın en iyi romancılarından. Kitap zaman olarak Şebnem'in bir çocukluğunda, bir yakın geçmişinde, bir de bugününde ilerliyor. Aradaki geçişler öyle
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,4bin okunma
348 syf.
10/10 puan verdi
Bağımsız Bir Yaşamın Mükemmel Kılavuzu Ülker Gündoğdu İnanılmaz yaşamları içinde barındıran kitaplar, anlatımıyla gerçek olan olayları yaşıyormuş gibi okura aktarabiliyorlar. Yazarın eserinde acı ve mizahı birlikte kullanma yeteneğiyle kitabın dramatik etkileyiciliği artmaktadır. Bu etkili anlatımlara iyi bir örnek Nikos
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,3bin okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yüzyıllık yalnızlık kitabımızın yazarı Gabriel Garcia Marquez’dir. Kolombiyalı olup bu eseri ile Nobel edebiyat ödülüne layık görülmüştür. Hukuk eğitimi almış yazarımızın bir çok eseri meşhurdur. Albaya mektup yok, Şer saati vb gibi. Yazarımız 2014 yılında hayatını kaybetmiştir. Kitabın incelemesine başlarken ilk olarak yazarın kitap hakkında
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202436,9bin okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Suni Tebessüm
"İnsan, söyleyeceği her şeyi söyleyip ölmeliydi." Böyle diyor Fatih Gezer'in ikinci romanının perde arkasında kalmaktan, saklanmaktan, sakınmaktan ve sakınılan göz olmaktan yorulan Selim. Romanımızın büyük kısmında anlatıcımız Selim, henüz romanın başında oda eşiğinde yığılıp kalıyor gördüğü manzara karşısında ve olaylar bu manzarada gördüğü, görmediği ama merakına da yenilip görmeye çabaladığı renkleri keşfetmeye çabalıyor. İçerikle ilgili çok da ipucu vermek istemiyorum, oldukça sürükleyici bir üslubu ve akıcı dili var romanın. Zaten Fatih Gezer'in ilk romanı "Ölüler Kıraathanesi"ni okuyanlar için bu durum sürpriz değil. Yeri gelmişken hatırlatalım, yazarımız ilk romanıyla "Vedat Türkali İlk Roman Ödülü"nü aldı. Bu romandan önce onu okursanız "Suni Tebessüm" daha anlamlı hale gelebilir. Romandaki saptamalar da çok hoşuma gitti. Abi-kardeş ilişkisini anlatırken yazarımızın kullandığı benzetme hem sosyal hem aile ilişkilerine dair nokta atışı... "Yaşamak hep dün, ölüm genellikle bugün ve bazen yarın." gibi altını çizmekten ve üzerinde düşünmekten kendimi alamadığım nice güzel cümle sizi bekliyor romanda. Fatih Gezer, iyi bir "dil işçisi" olmaya bu romanda da devam etmiş. Mutlaka okuyun, pişman olmayacağınız ve "İyi ki okudum." diyeceğiniz bir roman sizi bekliyor.
Suni Tebessüm
Suni TebessümFatih Gezer · Everest Yayınları · 2022198 okunma
Reklam
971 öğeden 591 ile 600 arasındakiler gösteriliyor.