İLÂHİ SESLER
Bezen, ey Cenneti âlâ, sana mihman geliyor,
Yüzü ak, alnı açık şanlı müslüman geliyor.
Hâmii dini vatan, bir koca arslan geliyor,
«Fâzıl» ve muhterem ve ekměli insan geliyor.
Bir gece olmuş idim kahri felekten bitâp,
Kalmamıştı o gece bende ne rahat, ne hab.
Sanki etrafımı almıştı o şeb gavli azab.
Nâgihan bir ses işittim ediyor
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsın apansız
Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
Bil ki seni seviyorum
... demek ki pek de aşk değil söz konusu olan, tabii aşk -ya da daha doğrusu tutku- denilen şey de şunlar değilse eğer: Şu dilsiz şey, şu ileri atılımlar, şu geri çekilmeler, şu nefretler, dile getirilmemiş -hatta biçimlenmemiş- her şey, kısacası şu basit hareketler, sözler, anlamsız sahneler dizisi ve tam da ortasında, bir girizgâh bile olmadan, göğüs göğüse şu acil, hızlı, vahşi saldırı, herhangi bir yerde,..
..şu deri ve kemikten hiç değişmeyen, ne düşündüğü anlaşılmaz, hüzünlü, suskun maskesiyle, pasif, tasalı ve hizmete hazır olarak..
.
“Ne kendi vicdanınızı ne de kamu vicdanını zedeleyecek bir davranışta bulunmak. Israrlarım size gereksiz gibi görünse de, bu sözlerin anlamını iyice ölçüp biçmeniz için size yalvarıyorum, evet, Henriette'iniz bunun için size yalvarıyor. Sevgili çocuğum, görünüşte basit olan bu sözler dürüstlüğün, onurun, saygının, nezaketin geleceğiniz için en güvenilir ve en acil araçlar olduğunu ifade ediyor. Bu bencil dünyada, birçokları, size duyguların etkisiyle hareket ederek başarılı olunamayacağını, çok saygı duyulan ahlaki değerlerin yük selmeyi geciktirdiğini söyleyecek; kötü yetiştirilmiş, iyi bir eğitim almamış ya da geleceği öngörmekte yetersiz kişilerin, hiçbir işe yaramadığı bahanesiyle küçük bir çocuğu incittiklerini, yaşlı bir kadına nazik davranmadıklarını, iyi yürekli bir ihtiyara biraz vakit ayırmaya yanaşmadıklarını görecek, bir süre sonra uçlarını kırmadıkları dikenlere takıldıklarını ve servetlerini bir hiç uğruna kaybettiklerini fark edeceksiniz; oysa bu görevler teorisine erkenden bağlanan kişi hiçbir engelle karşılaşmayacak, belki hedefine daha geç ulaşacak, ama kazançları sağlam duracak ve diğerlerininkiler eriyip gittiğinde yerinde kalacaktır.”
Avrupa'da, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki gibi gıda kuponlarıyla yaşamaya çalışan, tedavi için hastanelerin acil servisinden başka bir yere gidemeyen ve sayıları inanılmaz boyutlara ulaşan cahil bir alt sınıf bulunmuyor.
"1904'te Herzl'in ölümüyle birlikte Siyonizm iki gruba bölündü.Gruplardan biri,esas problemin uluslararası bir onayın sağlanması ve Yahudi sorununa Filistin veya başka harhangi bir yerde acil bir çözümün bulunması olduğu yolundaki Herzl'in görüşünü savunuyordu.Bu grup "politikler"diye tanınmaya başladı.Siyonu Sevenler Derneğinin kültürel dirilişçiliğinden büyük ölçüde etkilenen bir hizip ise,Yahudi vatanını ve ulusunu Filistin'den başka bir yerde kurmaya yönelik bütün önerilere karşı çıktı.Bu kimseler ise "pratikler"büyük bir gövde gösterisinde bulundu ve Siyonizm'in ancak ve ancak Filistinle ilgili bir şey olduğunu deklare eden bir önerge kabul edildi."